YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1273
KARAR NO : 2015/6277
KARAR TARİHİ : 04.05.2015
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/07/2014
NUMARASI : 2012/71-2014/317
Taraflar arasında görülen davada Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15.07.2014 tarih ve 2012/71-2014/317 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait uçak ile A.’dan V.’ya uçmak için vaktinde bilet aldığını, müvekkiline uçuş kartının verilip bagajının da uçağa alındığını, ancak davalının başka bir yolcunun uçacağını söyleyerek müvekkilini uçağa almadığını, müvekkilinin seyahatine engel olunarak manevi anlamda zarara uğratıldığını ileri sürerek, 200.000,00 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşımayı müvekkilinin yapmadığını, müvekkilinin sadece kendine ait uçağı kiraladığını, bu nedenle davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının davalı şirkete ait havayolu firmasının uçağıyla seyahat etmek üzere bilet aldığı, davacıya uçuş kartının teslim edildiği, bagajının uçağa yüklenildiği, buna rağmen başka bir yolcu nedeniyle davacının uçuş kartının iptal edilip uçağa alınmadığı, bagajının üç gün sonrasında davacıya iade edildiği, dosya içerisindeki belgelerden uçağı işleten firmanın davalı firma olduğu, davalı firmanın eylemleri nedeniyle davacının manen zarar görmekle birlikte davacının manevi zararın tayinine esas alınacak iddialarını delillendirecek belgeleri sunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 15.000,00 TL’nin 18.8.2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, temyiz eden davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dava; yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklı manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalının sabit görülen eylemi sözleşmeye aykırılık ve haksız fiil niteliğindedir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 49. maddesi uyarınca kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Aynı yasanın 43. maddesi uyarınca haksız fiilin vukuunda Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Somut olayda; davacı tarafından manevi tazminat isteminde bulunulmuş, mahkemece yazılı gerekçeyle talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak; hükmedilecek manevi tazminatın miktar ve şeklinin haksız fiilde bulunan davalının gerçekleşen eylemleri, bu eylemler nedeniyle davacının kişilik haklarına verilen zararın miktar ve boyutu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek hakkaniyet ölçüsünde belirlenmesi gereklidir. Mahkemece davacı yararına makul miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden davacının zenginleşmesine sebep olacak biçimde manevi tazminata hükmolunması doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 04/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.