Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1249 E. 2015/8619 K. 23.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1249
KARAR NO : 2015/8619
KARAR TARİHİ : 23.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA (KAPATILAN) 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2014
NUMARASI : 2011/550-2014/208

Taraflar arasında görülen davada Ankara (Kapatılan) 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/05/2014 tarih ve 2011/550-2014/208 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin 10. maddesi çerçevesinde müvekkili Y. tarafından T.’a ödenmesi gerekli alacaklara dair sehven fazladan ödeme yapıldığını, müvekkilinin fazla ödemeyi 29.12.2010 tarihinde tespit ettiğini ve T.’tan telep ettiğini, ancak T.’ın söz konusu fazla ödemeyi iade etmekten imtina ettiğini, işbu hatalı ödemenin de T.malvarlığında haksız zenginleşmeye sebep olduğunu ileri sürerek 29.160.190,32 TL tutarındaki alacağın fazla ödemelerin yapıldıkları tarihlerden itibaren hesaplanacak ticari işlemlere uygulanacak ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının itirazlarının kabul edilemez olduğunu, davacı şirketin özelleştirme kapsamında tüm hisselerinin Ç. şirketine devredildiğini, T. adına yapılan tahsilat tutarlarına ilişkin itirazların devre esas bilanço düzenleme tarihinden sonra yapıldığını, bilançolarının kesinleştiğini, ibra işlemlerinin tamamlandığını, bilançoların her türlü mali yükümlülüklerin ve vergisel ödemelerin tamamlanmış kesinleşmiş bilançolar olduğunu, borç-alacak ve şirketin sermaye düzenleme işlemlerinin söz konusu bilanço üzerinden kesinleştirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu ödemelerin davacı şirketin hisselerinin satışına ilişkin sözleşmenin imzalanmasından önce gerçekleştirildiği, bu ödemelerin, satış tarihinden önce kayıt altına alındığı ve şirkete ait mali tablolarda yer aldığı, dolayısıyla, davacı şirketin hisselerinin satıldığı tarihteki sermayesinin oluşumuna yansıdığı ve oluşan bu sermaye yapısının şirketin o tarihteki değerini ifade ettiği ve hisse satış sözleşmesinin imzalanması ile birlikte alıcı tarafından da davacı şirketin satış tarihindeki sermaye yapısının kabullenildiği, sözleşmede şirket sermayesinin 419.594.565 TL olduğunun açıkça belirtildiği, bu sermayenin oluşumuna ilişkin etkenler arasında dava konusu ödemelerin de yer aldığı; şirketin satış tarihindeki sermayesinin aynı zamanda şirketin hisselerinin değerini yansıttığı ve tarafların satış tarihi itibariyle şirketin hisselerinin değeri hususunda hisse devir sözleşmesi hükümleri kapsamında anlaşmaya vardıkları bunun doğal sonucu olarak da dava konusu fazla ödemelerin davacı ve davalı şirketler tarafından kabullenildiği gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 23/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.