Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/12320 E. 2015/11401 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12320
KARAR NO : 2015/11401
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL (KAPATILAN) 46. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/05/2013
NUMARASI : 2011/480-2013/120

Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 46. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/05/2013 tarih ve 2011/480-2013/120 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmiştir. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin kaybettiği nüfus cüzdanının kullanılması suretiyle davalı şirketin kurulmuş olduğunun öğrenildiğini ileri sürerek davalı şirketin ortağı/yetkilisi olunmadığının, müvekkilinin bu şirketi kurmadığının, şirket kuruluş sözleşmesindeki imzaların müvekkiline ait olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı Y.. D.. vekili, fesih ve tasfiye talebinin ortaklara değil şirkete yöneltilebileceğini, vergi dairesince müvekkilinin davalı şirketteki ortaklığının terkin edildiğini, müvekkilinin fiil ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle kısıtlandığını, kimlik bilgilerinin rızası dışında kullanılmak suretiyle bilgisi dışında ortak yapıldığını, şirketin fesih ve tasfiyesinin müvekkilinin de lehine olacağını savunarak davanın müvekkili yönünden reddini istemiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ana sözleşmede kurucu imzalarının 3. şahıslar tarafından atıldığı, kurucuların kimliklerinde tahrifat yapılarak, sahte kimlikle şirketin kurulduğu, sözleşmeyi imzalayan ve şirketi kuran şahısların gerçek şahıslar olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin ana sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespitine ve şirketin ticaret sicilinden terkinine, terkin ve tasfiye işlemlerinin yürütülmesi için şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.