Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/12170 E. 2015/12581 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12170
KARAR NO : 2015/12581
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

MAHKEMESİ : İstanbul (Kapatılan) 46. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16/06/2014
NUMARASI : 2014/6-2014/151

Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 46. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16/06/2014 tarih ve 2014/6-2014/151 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl davada, müvekkilinin davalı şirketin 50 paya sahip ortağı olduğunu, son olarak 01.05.2007 tarihli genel kurula katıldığını, 04.05.2009 ve 03.05.2010 tarihli genel kurullara ise çağrılmadığını, bu tarihlerde yapılan genel kurul hazirun cetvellerinde gösterilmediğini, anılan genel kurulların 6762 Sayılı TTK’nın 370. maddesi uyarınca çağrısız olarak yapıldığını, ancak bu toplantının yapılması için tüm ortakların katılması gerektiğini, bu nedenle genel kurulların yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, davalı şirkette her biri 10 Krş nominal değerde 50 paya sahip olduğunun tespitini, genel kurulların yoklukla malul olduğunun tespitini ve şirkete kayyım atanmasını, birleşen davada ise aynı gerekçelerle asıl davanın davalısı olan şirkette her biri 10 Krş nominal değerde 50 paya sahip olduğunun tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili, hisselerin tamamının R.. Y..’ya ait olduğunu, 5 ortak olma şartının gerçekleştirilmesi için davacıya cüz’i pay verildiğini, 09.05.2008 tarihinde davacının hisselerini devrettiğini, genel kurullara tüm ortakların katıldığını, TTK’nun 370. madde şartlarının gerçekleştiğini, şirketin organsız kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamı ve uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davalı şirket hisselerinin nama yazılı olduğu, ancak basıldığına ilişkin yönetim kurulu kararına rastlanmadığı gibi davacıya teslim edildiğine dair herhangi bir delil de bulunmadığı, bu nedenle davacının fiilen eline geçmeyen hisse senedini R.. Y..’ya devredemeyeceği, inanç sözleşmesinin ise yazılı delille ispatlanacağı, genel kurullarda TTK’nın 370. madde şartlarının gerçekleşmediği, toplantıların yoklukla malul olduğu, kayyım atanma isteminin yerinde bulunmadığı gerekçesiyle, birleşen davanın aynen, asıl davanın ise kısmen kabulü ile, davacının, davalı K.. A..’nin her biri 10 Kuruş nominal değerli toplam 5 TL nominal değerli, 50 adet nama yazılı payına sahip ortağı olduğunun tespitine, davalı şirketin 04/05/2009 ve 03/05/2010 tarihinde yapılan 2008 ve 2009 yılı faaliyetlerine ilişkin genel kurul toplantılarında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.