Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/11990 E. 2015/11416 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11990
KARAR NO : 2015/11416
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : İZMİR 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/07/2015
NUMARASI : 2015/74-2015/295

Taraflar arasında görülen davada İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/07/2015 tarih ve 2015/74-2015/295 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi İsmail Kalem tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalıya borç para olarak gönderdiği bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itiraz etmesi nedeniyle icra takibinin durduğunu, davalının bu paranın şirket ödemelerinin yapılması maksadıyla gönderildiğini iddia ettiğini, kaldı ki davalının bu zamana kadar para aktarım işlemlerindeki açıklamaya bir itirazının olmadığını, aksine tüm bu borç açıklamalı para aktarımlarını kabul ettiği gibi 14.04.2014 tarihinde 2.300 TL bedeli davacıya ait hesaba “borç geri ödemesi” açıklaması ile gönderdiğini, tüm bu nedenlerle davalının itirazının iptali ile davalının takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen tarihlerden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle ödemeye ve borçlunun takip konusu alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, şirket gelirleri giderleri karşılamaya yetmediği için ortakların bir kısım giderleri kendilerinin üstlendiğini, davacının da kendi hissesine düşen miktarları davalıya çeşitli dönemlerde gönderdiğini, davacı tarafın borç olarak gönderdiği tek havalenin 08.04.2014 tarihli 2.300 TL EFT ‘nin davalının eski eşinin şirket için çekmiş olduğu kredinin taksiti için gönderildiğini, davacının davalıya göndermiş olduğu EFT ‘lerin açıklamasına borç geri ödemesi şeklinde açıklama yazdırmasının tamamen kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, davacının sonradan davalıya ait hisseleri hisse devri sözleşmesiyle devralırken karşılığında davalıya toplam 40.000 TL bedelli çeşitli tarihli senetler verdiğini, davacının davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmesine rağmen yine davalıya senet vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının vermiş olduğu senetlerin bir kısımı için icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın bu senetleri ödememek için kötüniyetli davranarak bu yollara girdiğini savunarak kötüniyet tazminatına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın, davacının alacağının tazmini amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine İİK 67. maddesine istinaden açılmış itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, T.T.K’nın 4, 5 ve 19. maddeleri uyarınca ticari nitelik taşıyan davaya bakmaya Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan davanın görev yönünden usulden reddine, Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın yasal süresinde ve istek halinde görevli ve yetkili olan İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 02/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.