Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/11977 E. 2015/12953 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11977
KARAR NO : 2015/12953
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

MAHKEMESİ : YOZGAT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2014
NUMARASI : 2013/324-2014/83

Taraflar arasında görülen davada Yozgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/01/2014 gün ve 2013/324 – 2014/83 sayılı kararı bozan Daire’nin 26/05/2015 gün ve 2014/14326 – 2015/7112 sayılı kararı davalılar vekili tarafından karar düzeltmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların her istendiği an geri ödeneceği ve yatırılan paralar karşılığı yüksek faiz verileceği garantisiyle binlerce kişiden para topladıklarını, bu kapsamda müvekkilinden de hisse senedi devir ve kabul sözleşmesi başlıklı belge karşılığında para alındığını, ancak müvekkilince istenmesine rağmen alınan paranın geri ödenmediğini, şirket yönetim kurulu üyelerinin yürütülen bu faaliyetler nedeniyle defalarca yargılandıklarını ve mahkum edildiklerini, yapılan bu yargılamalar neticesinde şirket defterlerinde bulunan kayıtların gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğini, TTK’nun 336. maddesi uyarınca davalı D.. U.. ve T.. A..’ın da ortaya çıkan zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek, geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne, 52.918,70 EURO karşılığı 92.327,25 TL alacağın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, taleple yapılan pay devir işleminin kanuna ve ortaklık ana sözleşmesine aykırılık teşkil etmediği, ortaklık defterlerinin ve genel kurul toplantılarının usulünce olduğu, davacının hileli davranışlarla aldatıldığını tespite elverişli somut deliller bulunmadığı, bu nedenle de davacının ortaklığın yetkili temsilcilerince yanıltıldığını, yanlış yönlendirildiğini, kabule olanak bulunmadığı, ortaklığın pay kazanımını benimseyerek karar gereğini yerine getirdiği, dosyada mevcut SPK raporlarının da tek başına davacının iddialarını ispata elverişli bulunmadığı gerekçesiyle davanın davalı şirketler ve T…. A… yönünden ispat olunamadığından reddine, davalı D.. U.. yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 26/05/2015 tarihli kararı ile bozulmuştur.
Davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 57,60 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenlerden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 03/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.