Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1197 E. 2015/7699 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1197
KARAR NO : 2015/7699
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2013/232-2014/99

Taraflar arasında görülen davada Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/03/2014 gün ve 2013/232 – 2014/99 sayılı kararı onayan Daire’nin 17/11/2014 gün ve 2014/10839 – 2014/17759 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette pay sahibi olduğunu, şirket genel kurul kararında, şirket ana sözleşmesinin 10. maddesinde yer alan “ortakların mesuliyetini ve kişisel sorumluluklarını arttırıcı kararlar oybirliği ile alınmak zorundadır” düzenlemesi ile “ş.n.-i değiştirme, sermaye artırımı yapma, kar dağıtımı yapma, yönetim kurulunu ibra ve azil etme, şirkete yeni ortak alma, şirket mevzuunu değiştirme, yetkili müdürlerin azli ve şirkete yeni müdür atanması ile ilgili kararlar ancak oy birliği ile alınır.” hükmünün maddenin yeni şeklinde ortadan kaldırıldığını ve yönetim kurulu üyelerinin ve murakıbın ibrasına karar verildiğini, alınan kararların müvekkilinin haklarını kısıtlar nitelikte olduğunu ileri sürerek genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme isteğinin reddi gerekmiştir.
2- Dava, anonim şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda, davalı şirketin 29.08.2013 tarihli genel kurulunda gündemin 5. maddesi ile yönetim kurulu üyeleri ile murakıbın ibra edilmesine ve 9. maddesi ile anasözleşmenin 10. maddesinin değişikliğine oyçokluğu ile karar verilmiştir. Bu kararlara karşı davacı tarafça muhalefet şerhi verilmiş ve iş bu davada davacı vekilince genel kurulda alınan kararların ortakların sorumluluğunu artırıcı nitelikte olması nedeniyle yeterli nisap ile alınmadığı ileri sürülmüştür. Davalı vekili ise, anasözleşmenin 10. maddesinin değiştirilmesinin 6102 sayılı TTK’nın yürürlüğe girmesi ile 6103 sayılı TTK’nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 22. maddesi hükmüne göre zorunlu olarak anasözleşmenin değiştirildiğini savunmuştur. Mahkemece, yapılan işlemin 6102 sayılı TTK’daki maddelere yapılan atfın düzeltilmesi olduğu, bu hususun 6103 sayılı TTK’nın Yürürlüğü ve Uygulanmasına Dair Yasa’nın 22. maddesi uyarınca zorunluluk olduğu gerekçesiyle, yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Ancak, davaya konu genel kurulda değişikliğine karar verilen anasözleşmenin 10. maddesinin eski metni ile yeni metni karşılaştırıldığında sadece 6103 sayılı Yasa’nın 22. maddesinde belirtilen zorunlu bir değişiklik olmayıp tamamen yeni bir madde düzenlemesi olduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki, 6103 sayılı Yasa’nın 22. maddesinde anonim şirketlerin esas sözleşmelerini yürürlük tarihinden itibaren oniki ay içinde Türk Ticaret Kanunu’yla uyumlu hâle getirmeleri gerektiği, aksi halde, esas sözleşmedeki düzenleme yerine Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümlerinin uygulanacağı belirtmiş olup, davaya konu genel kurul 6102 sayılı TTK’nın yürürlüğe girmesinden 12 aydan daha sonraki bir tarihte yapılmıştır. Dolayısı ile genel kurulda alınan kararlar esas sözleşmenin 6102 sayılı TTK’ya uyarlanması değildir.
Bu itibarla, mahkemece, davalı şirketin anasözleşmesinin tamamı ile ticaret sicil kayıtlarının dosya içine getirtilerek, tarafların tüm iddia ve savunmaları değerlendirmek suretiyle anasözleşme değişikliğine ilişkin kararın yeterli nisap ile alınıp alınmadığının belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bu nedenle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 17.11.2014 gün ve 2014-10839-17759 sayılı onama kararının kaldırılarak kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 17.11.2014 gün ve 2014/10839-17759 sayılı onama kararının kaldırılarak, mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyen davacıya iadesine 04/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.