Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/11539 E. 2015/12510 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11539
KARAR NO : 2015/12510
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) 51. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2014
NUMARASI : 2010/447-2014/236

Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul 51. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26.06.2014 gün ve 2010/447-2014/236 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-davacı O. G. ve Kimya Sanayi-E. Kağıtçı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik 7201 sayılı Kanunun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
Dosyanın incelenmesinde, Dairemizin 29.06.2015 tarihli geri çevirme kararı sonrası davalı-davacı O. G. K. Sanayi-E.Kağıtçı vekili istifa etmiş olup, istifa dilekçesi ve Dairemizin geri çevirme kararı vekaletnamede belirtilen asilin adresine tebliğe çıkmış, bila tebliğ dönen tebligat üzerine aynı adrese Tebligat Kanun’un 35. maddesi uyarınca tebligat yapılmıştır. Geri çevirme kararımızda asıl dava için ayrı temyiz başvurma ve nispi harç yatırılması konusunda muhtıra çıkarılması gerektiğine değinilmesine rağmen tebligata Dairemizin geri çevirme kararının eklenmesiyle yetinilmiş, geri çevirme kararında belirtilen harç ve masrafın ne miktar yatırılacağı hususunda bir muhtıra bulunmadığı gibi, davalı-davacının gerçek kişi olması nedeniyle gerçek kişiler yönünden artık mernis adreslerinin tespit edilebilmesi halinde Tebligat Kanun’un 35. maddesine göre tebliğin mümkün olmadığı gözetildiğinde Tebligat Kanun’un 35. maddesine göre yapılan tebligat da geçersizdir.
Bu durumda, Tebligat Kanunu uyarınca davacı-davalı E. K.’ya vekilinin istifa dilekçesi ile geri çevirme kararı uyarınca hazırlanacak, tereddüte yer vermeyecek şekilde ne kadar harç ve masraf yatırması gerektiğini içerir muhtıra tebliği sağlandıktan sonra, gerekirse HUMK 434. md. uyarınca karar verilerek tebliğ edilip temyiz süresi beklendikten sonra, her halükarda harcı yatırılan birleşen dava yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik hususun tamamlanması için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.