Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/11444 E. 2015/12492 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11444
KARAR NO : 2015/12492
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

MAHKEMESİ : ANKARA(KAPATILAN) 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2014
NUMARASI : 2012/208-2014/80

Taraflar arasında görülen davada Ankara(Kapatılan) 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/03/2014 tarih ve 2012/208-2014/80 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından dava dışı şirketin gerçekleştireceği projenin finansmanı için söz konusu şirkete kredi tahsis edildiğini, kredilendirilen projenin izlenmesi ve raporlanması amacıyla kredi kullanan şirketin, davalının ve müvekkilinin izleme ve raporlama hizmetleri sözleşmesi imzaladıklarını, davalının gözetim firması sıfatıyla imzaladığı bu sözleşmenin gereklerini yerine getirmediğini, sözleşmenin temel amacının, projenin hedeflerine uygun olarak ilerleyip ilerlemediği konusunda bankanın bilgilendirilmesi, yapılan yatırım harcamalarının teyit edilmesi ve eğer varsa hedeften sapmaların tanımlanması ve bunların kredi veren bankaya yazılı olarak bildirilmesi olduğunu, davalının basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, sözleşmede detayları belirtilen aylık ilerleme raporlarının, yine sözleşmede belirtilen süreler içinde davalı tarafça sunulmadığını, ayrıca bu raporların içerik olarak da sözleşme de öngörülen nitelikleri taşımadıklarını ve yüzeysel olarak hazırlandıklarını, tahsis edilen kredinin tamamının kullanılmasına rağmen projenin tamamlanmadığını, kullandırılan kredinin ödenmesinde sıkıntılar oluştuğunu, bu nedenle müvekkilinin söz konusu sözleşmeyi feshettiğini, sözleşme uyarınca doğan banka zararından davalının sorumlu bulunduğunu ileri sürerek, şimdilik 1.341.794,52 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun biçimde hareket ettiğini, her ne kadar raporların geç hazırlandığı ileri sürülmüş ise de davacının ilk raporun düzenlendiği 2010 yılı Kasım ayından fesih ihbarının keşide edildiği 17.08.012 tarihine kadar bu yönde bir itirazda bulunmadığını, gönderilen 11 adet raporu kabul ettiğini, esasen işin niteliği gözetildiğinde raporların geç hazırlandığının da söylenemeyeceğini, ayrıca söz konusu raporların içerik olarak da sözleşmede belirlenen kriterleri taşıdığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin 2.1 maddesinde sözleşmenin amacının, davalının, sadece davacı bankanın emir ve talimatları uyarınca projenin sağlıklı ve hızlı ilerlemesi için bağımsız, objektif ve doğru izleme ve raporlama yapmasını sağlamak olarak belirtildiği, davalı tarafından düzenlenen 11 adet ilerleme raporunun içeriğinin sözleşmenin 2.1 maddesinde düzenlenen sözleşmenin amaç ve kapsamı çerçevesinde yeterli olduğu, davalının sözleşmede öngörülen yükümlülüklerini yerine getirdiği, aylık ilerleme raporlarının davacıya geç teslim edilmekle birlikte bu raporların verildikleri tarih itibariyle güncel bulundukları ve gecikmeden kaynaklı bir zararın söz konusu olmadığı, davalı tarafından sunulan raporların içerikleri güncel olduğundan bu raporların kapsamı ile ilave kredi kullanımı arasında illiyet bağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 24/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.