Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1137 E. 2015/7924 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1137
KARAR NO : 2015/7924
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ : ERMENEK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 22/10/2014
NUMARASI : 2012/36-2014/638

Taraflar arasında görülen davada Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22/10/2014 tarih ve 2012/36-2014/638 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı karşı davalı vekili ile davalı karşı davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, asıl davada, müvekkili şirketin ortağı olan davalıların sermaye borçlarını ödemediklerini, yazdıkları mektuplar ile şirket ortaklarını tehdit ettiklerini ve ortaklara karşı huzur bozucu davranışlarda bulunduklarını ileri sürerek, davalıların şirket ortaklığından çıkarılmalarını dava ve talep etmiştir. Davacı vekili, birleşen davada, davalıların müvekkili şirkete taahhüt etmiş oldukları sermaye borçlarını ödemeleri konusunda ihtarname gönderildiğini, verilen süre içinde davalıların sermaye borçlarını ödemediklerini, bu nedenle 21.10.2008 tarihinde yapılan ortaklar kurulunda davalıların şirket ortaklığından çıkarılmalarına karar verildiğini ileri sürerek, davalıların şirket ortaklığından çıkarılmasını ve hisselerinin şirkete devrini talep ve dava etmiştir.
Davalı – karşı davacılar, asıl ve birleşen davada davacı şirkete sermaye borcunun bulunmadığını savunarak, asıl davanın reddini savunmuşlar, karşı dava davada ise, sermaye borçları olmadığı halde davalı şirket tarafından usulsüz olarak ihracına karar verildiğini ileri sürerek ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılamada, taraflar arasında davacı limited şirket kurulmadan önce adi ortaklık ilişkisi bulunduğu, davacı şirket ortakları ile davalı-karşı davacılar arasında davalı-karşı davacıların limited şirket kurulmadan önce yaptıkarı ödemelerin şirket için sermaye borcuna mahsup edileceği yönünde herhangi bir anlaşma bulunmadığı, davacı şirket ana sözleşmesinde de bu yönde hüküm bulunmadığı, davacıların şirket borcunu ihtarata rağmen ifa etmedikleri gerekçesiyle davanın kabulüne,
Davalı-karşı davacıların şirketten çıkartılmalarına, davalıların şirket ile ilgili çeşitli kurum ve kuruluşlardan bilgi sorup araştırma yapmalarının şirket ortaklığından çıkarılma için yeterli olmadığı gerekçesiyle bu talebin reddine karar verilmiştir. Birleşen dava bakımından asıl dava ile birleşen davanın tarafları ve konusu aynı olduğu, bu nedenle derdestlik dava şartının bulunmadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Karşı dava bakımından ise, davalı-karşı davacıların şirkete sermaye borçlarını ödemediklerinden şirketen çıkartılmalarına dair genel kurul kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacılar temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı karşı davalı vekili ile davalı karşı davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı karşı davalı vekili ile davalı karşı davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 27,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı-karşı davacı A.. G..’ten alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 30,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı-karşı davacı T.. G..’ten ve davacı-karşı davalı A.. G..’ten ayrı ayrı alınmasına, 08/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.