Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1096 E. 2015/8572 K. 22.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1096
KARAR NO : 2015/8572
KARAR TARİHİ : 22.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL (KAPATILAN) 41. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2014
NUMARASI : 2011/245-2014/156

Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 41. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/07/2014 tarih ve 2011/245-2014/156 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının C. A.’ın maliki olduğu aracı satın alarak adına tescilini talep ettiğinde Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından işlemlerin durdurularak aracın yediemine çekildiğini, davacıya aracı satan şahıs ile bir öneceki malik arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğuna karar verildiğini, zararının tazmini için Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/223 E. Sayılı dosyası ile Bursa 10. Noteri aleyhine dava açıldığını, dava sırasında noterin sorumluluk sigortası olduğu bildirildiğinden davalıya davanın ihbar edildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı şirketin sorumluluk sigortacısı bulunan noterin eylemi nedeniyle davacının uğradığı zarar kalemleri olan 50.000.00 TL satış bedeli, 25.000,00 TL kredi gideri, haksız ödediği yargılama giderleri ve kazanç kayıplarının 22/09/2004 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, TNB Hukuki Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin özel şartlar başlığı altında düzenlenen 2/4. maddesi uyarınca teminatın 3. şahıslar tarafından noterler aleyhine açılan davaların kaybedilmesi sonucunda tazminat ödenmesi halinde geçerlilik kazanacağını, davacının doğrudan sigorta şirketine dava açma hakkının bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, yapılan işlemlerde notere atfı kabil bir kusur izafe edilemeyeceğini, üçüncü kişinin ağır kusuru sebebiyle illiyet bağı kesildiğinden noterin sorumluluğun doğmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabülüne, 15.000,00 TL’lik kısmı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 49.764,30 TL’nin 27/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.549,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.