Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/10570 E. 2016/6941 K. 22.06.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10570
KARAR NO : 2016/6941
KARAR TARİHİ : 22.06.2016

MAHKEMESİ : … .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2015
NUMARASI : 2014/650-2015/405

Taraflar arasında görülen davada … .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/04/2015 tarih ve 2014/650-2015/405 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin genel kurulunun 27/03/2013 tarihinde yapıldığını, yapılan genel kurulda bir çok açıdan genel kurulda alınan kararlara muhalif olmasına rağmen çoğunluk oylarıyla muhalif kaldığı hususlar yok sayılarak genel kurul yapıldığını, alınan kararla davalı şirket yönetiminin ibra edildiğini, davalı şirketin gelir-gider hesaplarının gerçeği yansıtmadığını, davalı şirketin usulsüz işlemlerle içinin boşaltıldığını, kimi ortakların da şirkete sermaye koymuş gibi hisse almış olduklarını bu nedenle genel kurul toplantısının da yasal olarak yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, 27/03/2013 tarihli genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, davacının ileri sürdüğü iddiaların hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi kök ve ek raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının pay sahibi olup dava konusu kararlara muhalefet etmesi nedeniyle dava açma hakkının olduğu, davanın süresinde açıldığı, davalı şirketin 27/03/2013 tarihinde alınan (3), (4), (5), (6) ve (7) no’lu kararların davalı şirketin ana sözleşme hükümlerine,kanuna ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu,bu nedenle hukuken sakat olduğu bu nedenle iptali kabil olduğu, anılan genel kurul toplantısında alınan diğer kararların iptali kabil olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 27/03/2013 tarihinde alınan (3), (4), (5), (6) ve (7) no’lu kararların iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, anonim şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, vergi denetim raporu dayanak alınarak hazırlanan bilirkişi kök ve ek raporu benimsenerek, 2004 yılından itibaren kasa, ortaklara borçlar ile hizmet üretim giderleri hesaplarının ve buna bağlı olarak 2004 yılından itibaren tüm bilanço ve gelir tablolarının düzeltilmesi gerektiği, usulsüz işlemler nedeniyle 2010- 2011 yılı bilançolarının reel durumu yansıtmadığı bu nedenle gelir gider hesaplarının ve buna bağlı olarak Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu faaliyet raporlarının onaylanması ve belirtilen kurul üyelerinin ibrasına yönelik kararların hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa davalı taraf savunmasında, vergi uzmanları tarafından düzenlenen rapor üzerine usulsüz işlemler yapıldığına dair kesinleşmiş herhangi bir yargı kararı bulunmadığını savunmuştur.
Bu durumda mahkemece karara dayanak vergi denetim raporu üzerine davacı tarafça ödenen herhangi bir vergi cezası veya fer’isinin bulunup bulunmadığı ve vergi denetim raporunun yargısal denetiminin yapılıp yapılmadığı hususları araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 22.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.