Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/1044 E. 2015/6029 K. 29.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1044
KARAR NO : 2015/6029
KARAR TARİHİ : 29.04.2015

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/10/2014 tarih ve 2014/564-2014/483 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin buluşu ışıklı taş ürünlerinde kullanılmak üzere ”… ” markasını tescil ettirdiğini, davalının internet sitesinde müvekkilinin ürünlerinin taklit ederek “… ” adı altında satışa sunulduğunu, davalının eyleminin müvekkilinin marka hakkına tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek, davalının müvekkil markasına tecavüzünün meni ile 10.000,00 TL maddi tazminat ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava marka hakkına tecavüzün tespiti, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Bu şekilde davacının davalıya karşı olan birden fazla istemini aynı dava dilekçesinde ileri sürerek istemesi mümkün olup, buna objektif dava birleşmesi denilmektedir. Esasen her biri ayrı bir dava konusunu oluşturan bu istemlerle ilgili olarak verilen kararların herbirinin ayrı vekalet ücretini gerektirmesine ve davalının yargılama sırasında manevi tazminat talebi yönünden ayrı vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmesine rağmen hangi talebe ilişkin olduğu açıkça belirtilmeksizin tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gibi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin ikinci kısım ikinci bölümünde, fikri sınai haklar mahkemesinde görülen davalar için belirlenen maktu ücretin 2.200,00 TL olarak belirlenmesine rağmen mahkemece 1.500,00 TL’ye hükmedilmesi de doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 4 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine 4. bent olarak “Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen markaya tecavüzün tespiti ve maddi tazminat yönünden, taleple bağlı kalınarak, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.200,00 TL vekalet ücretinin, reddedilen manevi tazminat yönünden de karar tarihinde yürürlükte bulunanan AAÜT’nin 10/3. maddesi gereğince 2.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ibaresinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 29/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.