Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/10409 E. 2015/11510 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10409
KARAR NO : 2015/11510
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/05/2015
NUMARASI : 2014/459-2015/309

Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/05/2015 tarih ve 2014/459-2015/309 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Almanya Weisebaden Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 2 O 24/07 sayılı kararın kesinleştiğini ileri sürerek, bu kararın tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin 03.03.2015 tarihli dilekçesi ekinde ibraz ettiği yabancı mahkeme ilamının kesinleştiğine dair ilamda o ülke makamlarınca usulen onaylanmış herhangi bir ibare bulunmadığı, tenfiz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkindir. Dairemizin bozma ilamında yabancı mahkeme kararının aslı üzerinde kesinleşme şerhi bulunmadığı gibi bu kararın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin dosyaya sunulmadığı, davacı tarafça yalnızca yabancı mahkeme ilamının kesinleşme şerhini içerir karar fotokopisinin ibraz edildiği belirtilerek kararın kesinleştiğini gösteren usulüne uygun yazıyı ve tercümesini dosyaya sunması için davacı vekiline süre verilmesi gerektiğine değinilmiştir. Mahkemece uyulan bozma ilamına istinaden davacı vekiline verilen kesin süre içerisinde davacı vekili, 03.03.2015 tarihli dilekçesi ekinde, yabancı mahkemece onaylı; üzerinde kesinleşme şerhi bulunan karar aslı ve onaylı tercümesini sunmuş olmasına rağmen mahkemece, bu husus gözden kaçırılarak yabancı mahkeme ilamının kesinleştiğine dair ilamda o ülke makamlarınca usulen onaylanmış herhangi bir ibare bulunmadığı, tenfiz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.