Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/10117 E. 2015/9880 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10117
KARAR NO : 2015/9880
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/04/2014
NUMARASI : 2011/590-2014/159

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/04/2014 tarih ve 2011/590-2014/159 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketteki paylarını diğer davalıya devrettiğini, bu devirler karşılığı davalı V.. D..’un keşide ettiği senetlerin bir kısımının tahsil edildiğini, aynı nitelikteki 20.09.2003 tarihli, 10.000 USD bedelli ve 20.03.2003 tarihli 11.447 USD bedelli senetlerin tahsili için yapılan takibe itiraz edildiğini, itirazın iptali davasında istenmesine rağmen şirketin pay defterini sunmadığını, anılan davada, bu davanın davalısı olan şirketin taraf sıfatının bulunmaması sebebiyle bir yaptırım uygulanamayacağını, dolayısıyla belgenin ibraz edilmemesi sebebiyle iddialarının doğru kabul edileceği imkânını bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirketteki hisselerinin diğer davalıya devredildiğinin ve bu devrin şirket pay defterine işlendiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı V.. D.. vekili, derdestlik itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davanın müvekkili ile bir ilgisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/318 esas sayılı dosyasında hisse devrinden kaynaklanan borcun tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali isteminin “hisse devrinin ispatlanamadığı” gerekçesiyle reddedildiği, kararın kesinleştiği, eldeki davada ise kesinleşen davaya konu hisse devrinin yapıldığının tespitinin talep edildiği, her iki dosyadaki taleplerin birlikte incelenmesinde derdestliğin söz konusu olduğu gerekçesiyle kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, her ne kadar İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/318-2011/748 E.K sayılı dosyası işbu dosya için kesin hüküm teşkil etmemekte ise de davacının, davalı V.. D..’a şirket hissesini devredip devretmediğinin anılan davada davalının savunması meyanında incelenmiş olmasına ve davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 05/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.