Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/10031 E. 2015/13573 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10031
KARAR NO : 2015/13573
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

MAHKEMESİ : …. .. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 12/11/2014
NUMARASI : 2014/121-2014/379

Taraflar arasında görülen davada … .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/11/2014 tarih ve 2014/121-2014/379 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile dava dışı … … ve …. … (… …) arasında taşeronluk sözleşmesi imzalandığını ve …. …. adına ..-… … Şubesi’nin 19/12/2013 tarihli, 1556420 no’lu, 26.000,00 TL bedelli çekin yazıldığını, dava dışı …. ….’ın dava konusu çeki … … Şubesi’ne verdiğini ve davalının çeki icra takibibe koymak suretiyle müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip başlattığını ancak, dava dışı … …. ve … …’ın taşeronluk sözleşmesi uyarınca edimlerini yerine getirmediklerinden sözleşme karşılığı verilen çekin bedelsiz kaldığı iddiası ile iptali ve borçlu olunmadığının tespiti için dava açıldığını ve açılan davada çekin ödemesinin durdurulması için tedbir kararı verildiğini, davalının, …. …. tarafından kullanılan krediye teminat olarak tahsil cirosu ile almış olduğu çeki 19/12/2013 tarihinde takas sisteminden ibraz ettiğini, fakat tedbir kararı nedeniyle çekin ödenmediğini, buna rağmen davalı tarafından çekin takibe konulduğunu ileri sürerek, kullanılan kredinin teminatı olarak tahsil cirosu ile takip konusu çeki alan davalıya müvekkilinin borçlu olmadığının ve çekin bedelsiz kaldığının tespiti ile çekin müvekkili şirkete iadesini, şayet icra tehdidi altında çek ödenmek zorunda kalınırsa dava sonucunda ödenen bedelin iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, çekin lehtar kredi borçlusu dava dışı …. … tarafından müvekkili bankaya ciro yolu ile temlik edildiğini, müvekkilinin iyi niyetli hamil konumunda olup, davacı keşideci ile dava dışı ciranta firma arasındaki esasa ilişkin hukuki ilişkileri bilemeyeceğini, kambiyo evrakının kıymetli evrak hükmünde olduğunu, iyiniyetli hamilleri, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların bağlamayacağını, keşideci davacı şirketin lehdar … …’a aralarındaki sözleşme ilişkisi nedeniyle verilen çekler sebebiyle, lehdarın edimini ifa etmediği ve bu nedenle borçlu bulunmadığı yönündeki iddialarının tipik kişisel def’i olup, müvekkili bankayı bağlamayacağını, davacı vekilinin bahse konu icra dosyasının iptalini talep ederek …. İcra Hukuk Mahkemesine dava açtığını ve reddedildiğini, müvekkili bankanın çeklerle ilgili olarak icra takip işlemlenrine başlamasında hukuka ve usule aykırı bir yön bulunmadığını savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 6762 sayılı TTK’nın 730. maddesi göndermesiyle çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Yasa’nın 599. maddesinde; “… keşideci lehtarla doğrudan doğruya arasında mevcut olan münasebetlere dayanan def’ileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez. Meğer ki hamil poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” düzenlemesi yer almakta olup, somut olayda davacının kendisi ile borçlusu arasındaki ilişkiden kaynaklanan kişisel def’ileri poliçeyi ciro yolu ile devralan davalı bankaya karşı ileri sürebilmesi için davalı bankanın kötüniyetle, borçlunun zararına hareket ettiğini ispatlaması gerektiği, bunun davacı tarafça ispat edilemediği, banka kredisi ile ilgili celbini istediği hususların davalı bankanın kötü niyetle hareket ettiğini ispatlayacak nitelikte olmadığı, bankanın kredi borcunun ödenmesi için söz konusu çeki temlik almasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, kendi borçlusunun üçüncü kişiler ile olan ilişkisinin, anılan çekin bu ilişki nedeniyle verildiğinin, bu ilişkideki borcun bedelsiz kaldığının bilinmesinin de hayatın olağan akışına uygun olmadığı ayrıca, senet metninde senedin tahsil veya teminat cirosu olduğunu ifade eden herhangi bir kayıt da yer almadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 16/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.