Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/10002 E. 2015/11357 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10002
KARAR NO : 2015/11357
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : KİRAZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2014
NUMARASI : 2014/40-2014/40 D İş.

Taraflar arasında görülen davada Kiraz Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/07/2014 tarih ve 2014/40-2014/40 D İş. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati haciz talep eden vekili, asıl borçlu … Gıda İnşaat Turizm Sanayi Limited Şirketi ile müvekkili arasında akdedilen genel kredi ve teminat sözleşmelerine istinaden verilen kredi borcunun vadesinde ödenmemesi üzerine hesapların kat edildiğini, business kart hesabı, nakit, meri teminat mektubu, ve çek riskinden doğan toplam 808,370,62 TL alacağın asıl borçlu –şirket yönünden 762.500,00 TL’sinin ipotek ve araç rehni ile teminat altına alındığını ileri sürerek, asıl borçlu-şirket yönünden 46.170,62 TL; müteselsil kefiller olan … ve … yönünden ise, 250.474,60 TL olmak üzere, borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, ihtiyati haciz isteminin kredi sözleşmelerine dayandığı, alacaklı bankanın bu sözleşmelerden doğan alacaklarının ödenmemesi üzerine borçlulara ihtarname tebliğ edildiği, her ne kadar istekçi vekili borçlu şirketin 46.170,62 TL’sindan, diğer borçluların ise 250.474,60 TL’sindan sorumlu olmak üzere toplam 296.645,22 TL alacakları karşılığında ihtiyati haciz talebinde bulunmuş ise de; 762.500,00 TL’sının teminat altına alındığını İ.İ.K’nın 257.maddesinde rehinle teminat altına alınmayan borcun ihtiyaten haczettirilebileceğinin hüküm altına alındığı gerekçesiyle talep eden vekilinin talebinin kısmen kabulü ile, toplam alacak miktarından teminat altına alınan miktar olan 762.500,00 TL düşüldükten sonra kalan 45.870,62 TL alacak karşılığında borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
Kararı, ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili temyiz etmiştir.
Talep, genel kredi sözleşmesine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 45. maddesi hükmü uyarınca, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı, yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir.
Somut olayda; ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) ile asıl borçlu …. Gıda İnşaat Turizm San. Ltd. Şti. arasında akdedilen 30/12/2009, 25/10/2011, 11/09/2012 ve 09/01/2013 tarihli genel kredi sözleşmeleri uyarınca asıl borçluya kredi kullandırıldığı, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesi istenilen … ve ..’nun ise kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edildiği ve asıl borçlu ile birlikte müteselsil kefillere Ödemiş 3. Noterliği aracılığıyla hesap kat ihtarının gönderildiği, buna rağmen kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle asıl borçlu ile birlikte müteselsil kefiller aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesinin istenildiği sabittir. Asıl borçlunun taşınmazları üzerinde tesis edilen ipoteklerin müteselsil kefillerin borcunun da teminatı olması halinde TBK’nin 586/2. ve İİK’nın 45. maddeleri uyarınca müteselsil kefiller hakkında ihtiyati haciz kararı verilemez. Ancak; ipoteğin müteselsil kefillerin borcunun teminatı olarak verilmemesi halinde TBK’nın 586/1. maddesi uyarınca asıl borçlu hakkında takip yapılmadan ya da asıl borçlunun borcunun teminatı olan rehnin paraya çevrilmesi yoluna gidilmeden kefiller hakkında takip yapılmasına hukuken bir engel yoktur.
Öte yandan TBK’nın 586’ncı maddesinin 2’nci fıkrasının 1’inci cümlesinde müteselsil kefil hakkında icra takibi yapılmasına engel olan istisna öngörülmüştür. Bu hükme göre, alacağın teslime bağlı menkul rehni (TMK m.939) veya alacak rehni (TMK m.954 vd) ile güvence altına alınması hâlinde rehnin paraya çevrilmesinden önce müteselsil kefil hakkında takip yapılamayacaktır. Ancak, TMK’nın 940. maddesinin II. fıkrasında “Gerçek veya tüzel kişilerin alacaklarının güvence altına alınması için, kanun gereğince bir sicile tescili zorunlu olan taşınır mallar üzerinde, zilyetlik devredilmeden de, taşınır malın kayıtlı bulunduğu sicile yazılmak suretiyle rehin kurulabilir. Rehnin kurulmasına ilişkin diğer hususlar tüzükle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenlemeden hareketle kanun gereğince bir sicile tescili zorunlu olan taşınır mallar bakımından, teslime bağlı rehin yanında, zilyetliğin alacaklıya devrine gerek olmaksızın, taşınır malın kayıtlı bulunduğu sicile kaydedilmek suretiyle taşınır mal üzerinde rehin kurulabilir. Böyle bir rehin teslime bağlı taşınır rehni olmadığından, TBK’nın 586’ncı maddesinin 2’nci fıkrasının 1’inci cümlesine göre müteselsil kefillerin takibine engel teşkil etmez. Mahkemece ipotek ve taşınır rehni ile teminat altına alınan kısımlar yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ise de, Dosya içeriğinden ipoteklerin kefaleti kapsamadığı ve rehin sözleşmesi ve sicil kaydına göre rehnin TMK’nın 940’ıncı maddesine göre oluşturulan sicilli taşınır rehni olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan müteselsil kefiller yönünden alacağın ipotek ve taşınır rehni ile güvence altına altına alınan kısmına ilişkin ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamış, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün ihtiyati haciz talep eden yararına kısmen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ihtiyati haciz talep eden vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün ihtiyati haciz talep eden yararına kısmen BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.