YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9971
KARAR NO : 2014/19295
KARAR TARİHİ : 09.12.2014
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/04/2012 gün ve 2008/276-2012/61 sayılı kararı bozan Daire’nin 20.02.2014 gün ve 2012/11769-2014/3112 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davalının finansal piyasalarda menkul kıymet alım satımı ile iştigal eden bir yatırımcı olup müvekkili bankanın da müşterisi olduğunu, 18.06.2007 tarihinde 5 milyon ABD Dolarını 19.10.2007 tarihinde 1,3350 TL üzerinden bankadan satın almayı taahhüt ettiğini, bu işlemde müvekkilinin opsiyon alıcısı, davalınında opsiyon satıcısı konumunda olduğunu, müvekkilinin bu taahhüdüne karşı davalıya 51.500 USD ödediğini, ancak davalının 17.08.2008 tarihinde riski kapattığını iddia ettiği halde, gerçekleşen telefon kayıtlarında söz konusu pozisyonun açık olduğunun belli olup uyarılara rağmen kapatmadığını, müvekkili banka zararının ödenmesinin ihtar olunduğunu, banka hesabındaki 478.021,91 TL’nin alacağa mahsup edilip, bakiye 223.489,48 TL alacağın kaldığını ileri sürerek, şimdilik anılan meblağın ve sözleşmenin 5. maddesi gereğince 10.000 TL cezai şart tutarının, 19.10.2007 vade tarihinden itibaren akdi temerrüt faizi ile gider ve sair vergileri ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, haksız davanın reddini savunmuş, karşı davada ise bankanın haksız el koyduğu 478.021,91 TL ile cezai şart bedeli olan 10.000 TL’nin, 19.10.2007 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, asıl davada davacının bankacılık işlemlerine ve etik değerlere uygun hareket etmediği ve talebinin yerinde olmadığı, karşı dava yönünden de talebin cezai şart olarak nitelendirildiği ve bu nedenle yerinde görülmediği gerekçesiyle asıl ve karşı davanın reddine dair tesis edilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizce ilamda belirtilen nedenlerle bozulmuştur.
Taraf vekilleri, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 52,40 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalı-karşı davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, alınmadığı anlaşılan 52,40 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacı-karşı davalı …den alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.