Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/9843 E. 2014/18502 K. 27.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9843
KARAR NO : 2014/18502
KARAR TARİHİ : 27.11.2014

MAHKEMESİ : KONYA 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2009/551-2014/408

Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/03/2014 tarih ve 2009/551-2014/408 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının toplam 6.100 TL bedelli üç adet bonoyu tanzim ederek müvekkiline verdiğini, bonoların süresinde ödenmemesi üzerine başlatılan takipte davalının imzaya itiraz ettiğini, İcra Hukuk Mahkemesinde görülen davada imzanın davalının eli ürünü olup olmadığının tespit edilememesi nedeniyle davalının genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden davanın kabulüne karar verildiğini, müvekkilinin anılan dosya kapsamında yargılama gideri ve vekalet ücreti ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, 6.572,60 TL alacağın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacıyı tanımadığını, aralarında borç ilişkisi bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yapılan bilirkişi incelemeleri sonucu senetlerdeki imzaların davalının eli ürünü olup olmadığının anlaşılamadığı, davalının yemin deliline de dayandığı, davalının yemin davetiyesi tebliğine rağmen duruşmaya katılmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 1.500 TL’nin 30.11.2005, 1.600 TL’nin 30.01.2006, 3.000 TL’nin 13.03.2006 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, kambiyo senedine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacı tarafça senet altındaki imzanın davalının eli ürünü olduğunun kanıtlanamaması üzerine yemin deliline başvurulmuş, davalının talimat mahkemesince çıkartılan yemin davetiyesinin tebliğine rağmen duruşmaya gelmemesi nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalıya çıkartılan tebligat parçası üzerindeki şerhte “Belirtilen gün ve saatte duruşmaya gelip yemin etmeniz, duruşmaya gelmediğiniz ve beyanda bulunmadığınız takdirde Halil Yıldırım Karasör San. ve Tic. Ltd. Şti., Halil Yıldırım veya H.. Y..’la kendim veya oğullarım için hiçbir alışverişimin olmadığına, …. Karasör San. ve Tic. Ltd. Şti., H. Y.. veya H.. Y..’dan kendim veya oğullarım adına 2006 model sarı renkte Ford Cargo 3230 S marka araca seyyar ilaveli ahşap kasa yaptırmadığıma, .. Karasör San. ve Tic. Ltd. Şti., H. Y.. veya H.. Y..’a bu kasa yapımına ilişkin 30.11.2005, 30.01.2006, 13.03.2006 ödeme terihli senet verilmediğine, bu kişilere hiçbir borcum olmadığına dair, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç değerlerim üzerine yemin ediyorum” şeklinde yemin etmiş sayılacağı ihtar edilmiştir. Oysa 6100 Sayılı HMK’nın 228/2. maddesi uyarınca yemin için çıkartılan davetiyede yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özür olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelinmediği veya gelip de yemin iade edilmediği yahut yemini eda etmekten kaçınıldığı takdirde, yemin konusu vakıaların ikrar etmiş sayılacağının yazılması gerekir. Bu itibarla, yemin için çıkartılan davetiye hüküm kurmaya elverişli bulunmadığından, usulsüz yemin ihtaratına dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA,ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.