Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/9611 E. 2015/8154 K. 11.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9611
KARAR NO : 2015/8154
KARAR TARİHİ : 11.06.2015

MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2014
NUMARASI : 2012/125-2014/23

Taraflar arasında görülen davada İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/02/2014 tarih ve 2012/125-2014/23 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09/06/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. D.. Ç.. ile davalı vekili Av. N.. D.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin bilinen bir mimar- mühendis olduğunu, pek çok ünlü projeye imza attığını, Dünya’da takdir edilen kubbesi ile ünlü E.. Ü.. B. Kampüsü’ndeki kapalı olimpik yüzme havuzunu yapmış olduğunu, müvekkilinin proje müellifi olduğu estetik değeri olan eserde davalı üniversite tarafından müvekkilinden izin alınmaksızın dava dışı bir şirkete ihale yapılarak değiştirildiğini, bozulduğunu, böylelikle müvekkilinin eserinden doğan haklarının ihlal edildiğini, kubbenin sökülüp yerine yenisinin yapılmasını farklı bir dış görünüş yarattığını, gün ışığından yararlanmayı azalttığını, müvekkilinin projesine aykırı tamamen ayrı bir kubbe yapıldığını, sağlamlığının tartışma yarattığını, müvekkilinin manevi olarak etkilendiğini, üzüldüğünü, plan ve projeye aykırı imalatlar yapıldığını, FSEK’den doğan hakların ihlal edildiğini, müvekkili mimarın oluru, onayı alınmadan tadilat yapılamayacağını, projenin kullanılamayacağını ileri sürerek, değişikliklerin eski haline getirilmesini, FSEK’nın 68. maddesi uyarınca sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin 3 katına hükmedilmesini, FSEK’nın 70, 16 maddeleri uyarınca 1.800.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zaman aşımı, usul ve esas yönünden reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, yapının güzel sanat eseri niteliğinde olduğu, gerek proje, gerekse mimari yapının, FSEK kapsamında korunmaya layık olduğu mimari yapının hususiyetini olumsuz yönde etkilemeyen değişiklikler yönünden eser sahibinin izninin gerekmediği, bu kapsamda yapı sahibinin zorunlu olarak yapması gereken bakım, onarım gibi amaçlar kapsamındaki müdahalelerinin de eser sahibinin iznini gerektirmeyen nitelikte bulunduğu, havuz suyunda meydana gelen aşırı buharlaşmanın oluşturduğu nem ve korozyonun önlenmesi, fazla nemin bina dışına atılabilmesi için başlangıçta ön görülmeyen özelliklerin bilahare kaçınılmaz bir ihtiyaç haline geldiği, bu bakımdan kubbeyi oluşturan çelik kafes sisteminin galvanizli çelik malzeme ile değiştirildiği, bunun bir zorunluluktan kaynaklandığı, çelik malzemeli çatı strüktürü, malzemesi orijinal projesine tam anlamıyla uygun şekilde inşa edildiği, profil boyutları, birleşim tarzı, boya rengi dahi projeye uygun yenilendiği, yapının betonarme karkas taşıyıcı sisteminde bir değişiklik yapılmadığı, yapılan değişikliklerin zorunluluktan kaynaklandığı, FSEK’nın 16/2. maddesi gereğince mimar eser sahibinin iznine ihtiyaç bulunmadığı, fiilen yapılan tüm tadilatların binanın ana projesini etkilemediği, mimarın adının binanın cephesinde, ana giriş kapısı civarında görülebilir bir yere asılmasının bir gereklilik ve mimarın talep edebileceği isim hakkı olduğu, bu anlamda davacının isim hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise zamanaşımına ilişen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, mimarın eser sahipliğinden doğan mali ve manevi haklarının ihlali iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminatın tahsili,eski hale iade istemine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçelerle davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Oysa, dava dilekçesinde davacı vekilince dava konusu eserde müvekkiline ait plaketin de sökülerek yere atıldığını, böylelikle davacı ile eser arasındaki ilişkinin ilanının engellendiğini ileri sürerek manevi tazminat talep edilmiş, davalı vekilince proje müellifi olan davacının dava konusu yapıda bulunan plaketin ilk günden beri konulduğu yerde bulunduğu savunulmuş olup, davacının adının yazılı olduğu tabelanın bina girişine göre yüzme faaliyetinin gerçekleştirdildiği trübünlerin altındaki soyunma odalarına geçişi sağlayan koridorun yan duvarında olduğu da bilirkişi kurulunca saptanmıştır. Bu bağlamda, davacı tarafından 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 15/4. maddesi hükmünce yazılı bir istemde bulunulduğu da iddia edilip kanıtlanmadığına göre karar yerindeki gerekçelerle manevi hak ihlalinin gerçekleştiğinin kabulüne olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacı tarafın manevi tazminat isteme koşullarının oluşmadığının ilke olarak kabulü ile bu kalem istemin de reddi gerekirken isabetli olmayan yazılı gerekçelerle kabulü doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, 2547 sayılı Kanun’un 56/b maddesi uyarınca davalı harçtan muaf olmasına rağmen, yazılı şekilde aleyhine karar ve ilam harcına hükmedilmesi de kabul şekli bakımından dahi doğru bulunmamıştır.
3-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle,davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin zamanaşımına ilişen temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün,davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.