Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/9556 E. 2015/5188 K. 14.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9556
KARAR NO : 2015/5188
KARAR TARİHİ : 14.04.2015

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/01/2014 tarih ve 2012/55-2014/2 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14/04/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av. …, davacılardan … ile … vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekilleri, lehdarı müvekkillerinin murisi… olan 02/09/2002 ödeme tarihli 70.000,00 TL bedelli davaya konu bonoyu müvekkillerinin ağustos ayı içerisinde bulduklarını, bono borçlusu…’nun davalıların murisi olduğunu, Borçlar Kanunu’na göre bir alacağı talep etmenin azami süresinin 10 yıl olduğunu, Türk Ticaret Kanununun ilgili maddeleri gereğince bononun zamanaşımı süresinin 3 yıl olsa dahi sonrasında genel zamanaşımı süresi olan 10 yıl içinde dava açılması önünde herhangi bir engel olmadığını, bononun usul hukuku kuralları gereğince yazılı delil başlangıcı sayıldığını, yazılı delil başlangıcı sayılan bir belgeye dayanan tarafın yine usul hukuku kuralları gereğince senetle ispat sınırının üstünde bir alacak olsa dahi tanık dinletebileceğini, davalıların mirasçısı olduğu … ile davacıların mirasçısı olduğu …’nun kardeş ve birinci derece akrabalık bağı mevcut olduğundan alacağın senetle
ispatı zorunluğu dahi mevcut olmadığını, davalıların mirasçısı oldukları ve aynı zamanda kardeş olan …’nun dava dışı…’e olan borcunu ödeyip karşılığında davanın dayanağı bonoyu aldığını, …’nun söz konusu bonoyu ödemediğini ileri sürerek, 70.000,00 TL’nin vade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu kapsamı davalılar tarafından bono üzerindeki imzanın murislerine ait olmadığı beyan edilerek imza inkarında bulunulmuş ise de Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan ve yeterli görülen incelemede bono üzerindeki borçlu imzasının davalılar murisine ait olduğunun tespit edildiği, zamanaşımına uğramış bono yazılı delil başlangıcı sayıldığından tanık beyanı ile taraflar arasındaki borç ilişkisi ve miktarının ispat edilebilir nitelikte olduğu, dinlenen davacılar tanığının tarafların murisleri arasındaki ödünç (karz) akdine ilişkin somut bilgi sahibi olmayıp, davacı tarafça temel ilişki ve borç miktarının ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın REDDİNE karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 14/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.