Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/9527 E. 2014/18245 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9527
KARAR NO : 2014/18245
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) 34. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2013
NUMARASI : 2011/113-2013/282

Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 34. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/12/2013 tarih ve 2011/113-2013/282 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı … Taşımacılık Turizm San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinin murisi İsmail Güneş’in de içinde bulunduğu davalı … Taşımacılık Turizm San. ve Tic. A.Ş’ye ait helikopterin teknik donatımının yetersizliği, pilotun ağır ihmali, işleten şirketin işletme sorumluluklarını meydana getirmemesi sonucu 25.03.2009 tarihinde düştüğünü, muris dahil 6 kişinin vefat ettiğini, murisin kazadan sonra 112 Acil Servise haber vermesine rağmen davalıların beklemekten başka bir iş yapmadığını, helikopterin teknik olarak uçuşa elverişli olmadığı halde ticari nedenlerle kiralanmasının ağır ihmal oluşturduğu, ileri derecede kalp rahatsızlığı bulunan pilotun istihdam edilmesinin davalı işletenin kusurunu gösterdiğini, işletenin ferdi kaza sigortası yaptırmadığını, murisin kazadan sonra bir süre hayatta kaldığını, ardından cinnet geçirip donarak öldüğünü, müvekkillerinin manen de çok büyük zarara uğradıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin talepler saklı kalmak kaydıyla; blok tazminat talebinin kabul görmemesi durumunda şimdilik murisin eşi Y.. G.. için 20.000,00 TL maddi, 125.000,00 TL manevi, murisin çocuğu için T.. G.. için 20.000,00 TL maddi, 125.000,00 TL manevi, murisin çocuğu Ç.. G.. için 20.000,00 TL maddi, 125.000,00 TL manevi olmak üzere şimdilik toplam 60.000,00 TL maddi (destekten yoksun kalma) ve 375.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile mirasçılara asaleten ve velayeten müvekkili Y.. G..’e ödenmesine, A.. A.. tarafından önceden ödenen 43.120,00 TL’nin mahsubuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 11.10.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile Y.. G.. yönünden maddi tazminatı talebini 149.039,01 TL daha artırarak toplam 169.039,01 TL, Ç.. G.. yönünden maddi tazlminat talebini 5.762,96 TL daha artırarak toplam 25.762,96 TL olarak ödenmesini, böylece davacılar yönünden maddi tazminat taleplerini 154.801,97 TL artırarak toplam 210.732,98 TL maddi (destekten yoksun kalma) tazminatın olay tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı …Taşımacılık Turizm San. ve Tic. A.Ş. vekili, davanın asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, kazanın aniden değişen hava şartları nedeniyle meydana geldiğini, helikopterin üretici tarafından belirlenen kurallar dairesinde ve onun talimatları doğrultusunda işletildiğini, pilotun tecrübeye ve yeterli vasıflara sahip olduğunu, SGK tarafından ödenen tazminatın mahsubunun gerektiğini, fahiş nitelikte manevi tazminat talep edildiğini, ticari faiz istenemeyeceğini, ıslah talebinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş vekili, müvekkilinin 20.000 Euro avans ödemesi yaptığını, aktüerya hesabı yapılması sonucunda mirasçılara SGK tarafından aylık bağlanması sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatının ödenmemesi gerektiğinin ortayı çıktığını, olayın vehameti ve sosyal sorumluluk bilinci çerçevesinde 20.000 Euro avansın iadesinin istenmediğini, manevi tazminat olarak davacıların uhdesinde bırakıldığını, SGK’nın ödediği aylığın peşin değerinin destekten yoksun kalma tazminatından mahsubunun gerektiğini, istenen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, ticari faiz istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; olayda davacıların ölenin yardımından yoksun kaldıkları, usulünce hesaplanan ölenin ve yardımından yoksun kalanların hayatları boyunca yapılacak yardım oranını gösteren bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği, manevi tazminat isteme koşullarının da oluştuğu, olayın riziko kapsamında bulunduğu gerekçesiyle davanın maddi tazminat istemi yönünden kabulü ile; davacı eş yönünden 169.039,01 TL’nin, davacı çocuk T.. G.. yönünden 15.931,14 TL’nin, davacı çocuk Ç.. G.. yönünden 25.762,96 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulü ile; davacı eş yönünden; 10.000,00 TL’nin, davacı çocuk Tuluğhan yönünden 8.000,00 TL’nin, davacı çocuk Ç.. G.. yönünden 8.000,00 TL’nin davalı … Taşımacılık Turizm San. ve Tic. A.Ş’den alınıp davacılara verilmesine, maddi ve manevi tazminat kalemlerine olay tarihinden itibaren değişen oranda avans faizi uygulanmasına, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili ve davalı …. Taşımacılık Turizm San. ve Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
1- Davalı …Taşımacılık Turizm San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının inelenmesinde; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mümeyyiz davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, hava taşıması esnasında meydana gelen kaza nedeniyle mirasçıların maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanununun 106’ncı maddesinde, havayolu ile yurt içinde yapılacak taşımalarda; bu Kanunda hüküm bulunmadıkça, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmaların hükümleri ve bu anlaşmalarda da hüküm bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanacağı belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 124’üncü maddesinde de “Taşıyıcının sorumluluğunun sınırlandırılması, 12 Ekim 1929 tarihinde Varşova’da imzalanan ve Uluslararası Hava Taşımalarına İlişkin Bazı Kuralların Birleştirilmesi Hakkındaki Sözleşme ve bu sözleşmeyi değiştiren Türkiye’nin katıldığı sözleşme ve protokollerin hükümlerine göre tayin olunur” hükmüne yer verilmiş olup 126’ncı madde “Zararın, taşıyıcının veya adamlarının zarar vermek kastı ile veya zararın doğması ihtimali olduğunu bilerek dikkatsizce yaptıkları bir hareket veya ihmal sonucunda meydana geldiği ispat edildiği takdirde; bu kanunda öngörülen sorumluluk sınırları uygulanmaz. Ancak, taşıyıcının işçileri veya temsilcileri gibi yardımcı kişilerinin meydana getirdiği sınırsız sorumluluk talebine mevzu olan zarar hakkında Borçlar Kanunu’nun 55’inci madde hükümleri saklıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemece, yukarıda anılan yasal düzenlemelere göre davalı taşıma şirketinin sorumluluğu yönünde hava taşımacılığı konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişilerden oluşan bir heyetten rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan hususlar değerlendirilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, mümeyyiz davalı yararına bozmayı gerektirmiştir.
3- Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda mirasçılar için destekten yoksun kalma hesabı aynı bölgede çalışan muhabirlerin aldıkları ücretler emsal alınarak yapılmışsa da, dosyaya murisin işvereni tarafından vefat edenin aldığı ücret ve ödemeler bildirilmiş olup mahkemece destekten yoksun kalma hesabının murise yapılan ödemeler dikkate alınarak yapılması gerekirken emsal ücretlerin değerlendirilmesi doğru olmamış, kararın bu yönden de mümeyyiz davalı yararına bozulması gerekmiştir.
4- Davalı vekili, ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı def’inde bulunmuş olup, mahkemece herhangi bir gerekçe kurulmaksızın zamanaşımı def’inin koşullarının oluşmadığı belirtilerek işin esasına girilmesi de doğru olmamış, kararın bu yönden de temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
5- Bozma sebep ve şekline göre, temyiz eden davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
6- Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, 22.06.1966 tarih ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda etraflıca açıklandığı üzere, manevi tazminat ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarara uğrayan kişinin manevi ıstırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır. Manevi tazminatın kapsamını takdir hakkı, kural olarak hakime aittir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, hak ve adalete uygun davranmalı, hukuk biliminden yararlanmalı, toplumun sosyal, ekonomik ve moral yapısını ve özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir. Takdir edilecek tutar, bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise, zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Bu itibarla, davalıların eylemlerinin niteliği ve tarafların konumları dikkate alınarak davacılar için daha makul miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde düşük bir tazminata karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı …. Hava Taş. Tur. ve San. A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı … Taşımacılık Turizm San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …Taşımacılık Turizm San. ve Tic. A.Ş. vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, (6) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalı …. Taşımacılık Turizm San. ve Tic. A.Ş. ve davacılara iadesine, 24.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.