Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/9468 E. 2014/18222 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9468
KARAR NO : 2014/18222
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/02/2014 tarih ve 2010/220-2014/58 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı karşı davalı vekili, taraflar arasında 01.01.2007 tarihinde imzalanan yetkili servis sözleşmesinin taraflarca karşılıklı olarak fesih edilmek sureti ile son bulduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 8.3.1. ve 8.3.2. maddeleri gereğince sözleşmenin son bulmasına müteakip servisin her türlü ışıklı tabela, marka, logo ve benzerini kullanmaya son vererek bir hafta içinde müvekkili şirkete iade edeceğinin hüküm altına alındığını, ancak davalı şirketin “…” tabelalarını ve logolarını indirmeyerek müvekkilinin ticaret ünvanını izinsiz olarak kullanmaya devam ettiğini, davalı şirketin sözleşmenin 8.2.3. maddesi gereği sözleşmenin son bulmasına müteakip derhal iade etmek zorunda bulunduğu yazar kasa mühürlerini ve ödeme kaydedici cihazların bakım ve onarımının yapılması için verilen yetki kartların da müvekkil şirkete iade etmediğini, davalının davranışlarının TTK’nın 57. ve TBK’nın 48. maddelerine göre haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek davalının faaliyette bulunduğu iş yerinden “…” tabelasının ve logolarının kaldırılarak men edilmesine ve eski durumun iadesine, davalıya teslim edilmiş olan yazar kasa mühürlerinin ve yetki kartlarının kullanmaktan men edilerek taraflarına iadesine, 25.000 TL cezai şartın ticari faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine, müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini amacıyla şimdilik 1.000 TL maddi ve 4.000 TL manevi tazminatın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 01.08.2008 tarihi itibari ile feshedildiğini, ancak müvekkilinin davacı şirket ile aynı Holding kuruluşu olan … Elektronik San. ve Tic. A.Ş. ile servis sözleşmesi imzaladığını, müvekkili şirket tarafından yapılan tüm uygulamaların dayanağının bu sözleşme olduğunu, davacının taleplerinin yersiz olduğunu ve kendisine teslim edilen bir yetki kartı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiş, karşı davasında da davacı ile imzalanan yetkili servis sözleşmesi uyarınca müvekkilinden alınan teminatın iade edilmediğini ileri sürerek teminatın şimdilik 1.000 TL’sinin 30.09.2006 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının sözleşmenin sona erdiği 31.12.2007 tarihinden sonra taraflar arasında geçerli bir sözleşme olmaksızın haksız olarak yetki kartı, yazar kasa mührünü, her türlü ışıklı tabela, marka, logoları davacıya iade etmediği, kasa mühürleri ile ödeme kaydedici cihaz bakım ve onarım
yetki belgelerini kullanmaya devam ettiği, davalı her ne kadar dava dışı E – Data Firması ile yapılan sözleşme uyarınca kullanım bulunduğunu savunmuş ise de, bu dava dışı firmanın davacı firmanın işletme adı ile markasının yetkili servis hizmetinde kullandırılmasına ilişkin davacı firma adına sözleşme yapmakla yetkili olduğu konusunun kanıtlanamadığı, bu nedenle tarafların rızalarıyla aralarındaki yetkili servis hizmeti verilmesine ilişkin sözleşmenin feshi sonrasındaki ünvan ve marka kullanımının davalı şirket bakımından haksız rekabet oluşturduğu, davalının sözleşme hükümlerine göre, davanın konusunu teşkil eden malzemeleri davacıya teslim etmemesi nedeni ile sözleşmenin 9. maddesi uyarınca 25.000 TL cezai şartı davacıya ödemesi gerektiği, davacının yetkili servisi izlenimini oluşturarak davalının elde ettiği kazancın bilirkişi raporuna göre 778 TL olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile davalı eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabetin meni ile önlenmesine, 778 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminat ile 25.000 TL cezai şartın dava tarihi olan 18.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin reddine, karşı dava yönünde ise, taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiği, sözleşmenin geçerli olduğu sürede davalı yükümlülüklerine ilişkin bir iddianın ileri sürülmemesi nedeni ile davalı karşı davacı tarafından davacı karşı davalıya ödenen teminatın davacı uhdesinde bulunmasının hukuki bir sebebinin bulunmadığı gerekçesiyle davalı karşı davacının davasının kabulü ile 1.000 TL’nin 17.10.2008 karşı dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davacı karşı davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Kararı davalı karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı karşı davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.849,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 24/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.