Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/9237 E. 2015/7973 K. 09.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9237
KARAR NO : 2015/7973
KARAR TARİHİ : 09.06.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2014
NUMARASI : 2013/87-2014/26

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/02/2014 tarih ve 2013/87-2014/26 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 05/05/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. I. Ç. ile davalı vekili Av. E.. Y.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 08.01.2007 tarihinde işletme lisansı anlaşması imzalandığını, sözleşme kapsamında davalının, sözleşmeye konu adreste kiraladığı bir dükkanı tesisatı kurulmuş, faaliyete hazır ve ruhsatları alınmış bir vaziyette işletilmek üzere müvekkiline teslim etmesinin gerektiğini, davalının bu taahhüdünü yerine getirmeyerek boş bir dükkan teslim etmesi üzerine müvekkilinin, masrafı davalıya ait olmak üzere restoran inşasını gerçekleştirdiğini ve bu restoranın tefrişi için de masraf yaptığını, müteaddit defalar bu masrafların istenilmesine rağmen davalının müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı şirketin sözleşmeye göre tahsil ettiği lisans bedelinin haksız olduğunu, davalıya 10 yıl için 25.000 EURO lisans bedeli ödemesine rağmen müvekkilinin işletmeyi 2 yıl kullanabildiğini, 8 yıl karşılığı 20.000 EORU (50.000 TL) lisans bedelinin müvekkiline iadesi gerektiğini, davalının müvekkiline uygulattığı yanlış işletme sistemleri ve tahsil ettiği haksız ücretler nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, sözleşmenin geçerli olduğu dönemde müvekkilinin yaptığı ticari faaliyetlerin bölgede davalıya müşteri kazandırdığını, aynı şekilde reklam ve tanıtım hizmetlerinin de davalının işletme değerini artırdığını, müvekkiline ödenmesi gereken bu alacak kalemlerinin tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşmede öngörülen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının kendi hataları ile restoranı zarara uğrattığını, iddia konusu restoranın inşası ve her türlü giderinin davacıya ait bulunduğunu, sözleşmenin 4.1. maddesine göre de lisans ücretinin geri istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 08.01.2007 tarihinde işletme lisansı anlaşması imzalandığı, bu anlaşmanın franchise sözleşmesi niteliğinde bulunduğu, sözleşmede, başlangıçta ödenen giriş ücreti ile periyodik franchise ücretleri dışında ayrıca davalı lisans veren şirketin göstereceği şirketlerden ekipman, teçhizat, malzeme vs. eşya alınmasının zorunlu tutulmasına, davacının, davalı tarafından onaylanan ürünleri satmaması ya da kullanmamasının sözleşmenin önemli ihlali ve işletme hakkının sona erdirilmesi sebebi olarak sayılmasına, yine davacının, kendisine malzeme tedarik edenlerden gelen ihtilafsız faturaları derhal ödememesinin de önemli ihlal olarak düzenlenmesine ve bu ihlalin cezai şarta bağlanmasına ilişkin hükümlerin bulunduğu, sözleşmede iki farklı ücretlendirme yapıldığı, anılan hükümlerin davacının ekonomik yıkımına sebep olacak bir kar-zarar dengesine yol açtığı, bu nedenlerle davacının sözleşmeyi feshinin haklı görüldüğü, sözleşme hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davacının sözleşmeye konu restoranın inşası ve tefrişi için yaptığı masrafları davalıdan talep edebileceği, işletme değeri talebinin ise delillendirilmediği ve hukuki dayanağının bulunmadığı, davacının inşaat ve tefrişat masrafı için yaptığı 253.457,70 TL ve ödediği 50.000 TL lisans bedelini davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 303.457,70 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %20 oranını geçmemek kaydıyla avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olmayıp yargılamayı gerektiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, işletme lisansı sözleşmesinin haklı nedenle feshinden kaynaklanan inşaat ve tefrişat masrafı, işletme bedeli ve lisans bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, 21.02.2011 tarihli kök rapor ve 15.07.2011 tarihli ek rapor uyarınca işletmenin açılışı sırasında davacı tarafından yapıldığı konusunda ihtilaf bulunmayan inşaat ve tefrişat masraflarının dava konusu sözleşmenin haklı nedenle feshinden sonra davacı tarafça talep edilebileceği kabul edilmiş ise de hükme esas alınan 21.02.2011 tarihli bilirkişi raporunda davacının talep edebileceği inşaat tefrişat bedeli 253.457,70 TL hesaplanmıştır. Ancak bu hesap yapılırken davacının söz konusu malzemeleri işletmeyi açtığı tarihten sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar kullanması nedeniyle oluşan amortisman gideri nazara alınmayıp davacı kayıtlarında belirlenen maliyet değeri esas alınmıştır. Oysa davacı söz konusu malzemeleri yaklaşık 2,5 yıl kullanmıştır. Bu itibarla mahkemece, davacının belli bir süre kullanarak belli oranda eskittiği ve menfaat elde ettiği bilgisayar, fırın, dolap vs. mutfak ekipman ve diğer malzemelerin omartisman değeri düşülmeden maliyet değeri üzerinden yapılan hesaplama sonucu bulunan rakama hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 09/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.