Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/92 E. 2014/12715 K. 02.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/92
KARAR NO : 2014/12715
KARAR TARİHİ : 02.07.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen ….09.2013 tarih ve 2012/76-2013/262 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … dışındaki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi …tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, vesayet altına alınan müvekkili davacı …’in …’nın tanınmış iş adamlarından olduğunu, kurduğu şirketlerin Öztunçlar Tarım Makinaları San. ve Tic. A.Ş, Öztekin Tarım Makinaları San. ve Tic. A.Ş, Öztekin Otomotiv San. ve Tic. A.Ş, Özmetaş Metalurji San. ve Tic. A.Ş. olduğunu, yıllar önce geçirdiği ameliyat sonrasında hafıza kaybı yaşadığını, makul düşünme yeteneğinin zayıfladığını, müvekkilinin sağlık problemlerinin başlaması nedeniyle davalılar tarafından şirketten uzaklaştırıldığını, şirketin gelirinden hiçbir ödeme yapmadıklarını, davalıların şirketi borçlandırarak menkul ve gayrimenkullerini satmaya başladıklarını, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/94 Esas sayılı dosyası ile 04/02/2009 tarihinde müvekkili …’in kısıtlanmasına karar verildiğini, davalıların şirketi son birkaç yıl içinde batma noktasına getirdiğini, 2006 yılından bu yana genel kurul yapılmamış olması nedeniyle pay sahibi olan müvekkilinin şirketin kâr ve zarar durumunu, bilançosu ve faaliyet raporları hakkında bilgi sahibi olmasının imkansız hale geldiğini, şirketin yönetim kurulu üyelerinin kötü yönetimi, denetçinin özensizliği ve hukuka aykırı tutumları nedeniyle zarar ettirildiğini, eski mali müşavir …’ın davalı şirkette uzun dönem çalıştığını, davalıların eylem ve işlemlerinin kanun hükümleri uyarınca sorumluluğa yol açacak eylem ve işlemlerle birebir örtüştüğünü ileri sürerek, 50.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Öztunçlar Tarım Makinaları San. Tic. A.Ş’ye, …’e şirket kârından vermemeleri nedeniyle uğradığı zarar nedeniyle 50.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsili ile müvekkili …’e ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 22/04/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkili davacı …’in hissedar olduğu Öztunçlar Tarım Mak. San. Tic. A.Ş’nin zararlarının tazmini için dava değerini 50.000,00 TL’den 1.323.839,14 TL’ye ıslah ettiğini 1.323.839,14 TL maddi tazminatın davalılardan tahsili ile Öztunçlar Tarım Mak. San. Tic. A.Ş’ye ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …, …, …, … vekili, Öztunçlar Tarım Makinaları San. ve Tic. A.Ş, Öztekin Tarım Makinaları San. ve Tic. A.Ş, Öztekin Otomotiv San. ve Tic. A.Ş, Özmetaş Metalurji San. ve Tic. A.Ş’nin davacı … ile kardeşleri olan müvekkili davalıların ortağı olduğu aile şirketleri olduğunu, şirket tarafından alınan ve bedeli şirket tarafından ödenen bazı gayrimenkullerin pay sahibi
kardeşler adına tescil edildiğini, şirketin yönetimi, hesabı ve defterlerin tutulmasının tamamen karşılıklı iyiniyet ve güven esası çerçevesinde aile şirketi anlayışı ile yürütüldüğünü, 2004 yılı nisan ayında … tarafından aile anayasası imzalandığını, davacının da bu çalışmalara katkı sağladığını, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle davacı ve davalıların ortağı olduğu aile şirketlerinin gayrimenkullerinin satılmak suretiyle zorlu günlerin aşılması noktasında görüş birliğine varıldığını, 2008 yılı eylül ayında davacı ile davalıların katılımı ile genel kurul mahiyetli aile toplantısı yapıldığını, bu toplantıda davacının torunu olan …’in de bulunduğunu, toplantı sonucunda tüm kardeşlerin daha önce satılan gayrimenkulleri konuşup tartıştıklarını ve kabul ettiklerini, davalıların şirket borçlarını kapatabilmek için gayrimenkulleri davacı da dahil olmak üzere hep birlikte aldıkları karar ile sattıklarını, satıştan elde edilen tüm bedellerin resmi olarak şirket kayıtlarına geçtiğini, … mirasçılarının gayrimenkulün ellerinden gitmesini istemedikleri için kötü niyetli olarak … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 14/01/2009 tarihinde kısıtlama talebinde bulunduklarını, davacının dava hakkının zamanaşımına uğradığını, …’in şirketlerde kâr payı dağıtılıp dağıtılmayacağı, dağıtılacaksa oran ve zamanının tespitini yönetim kurulunun yetkisine verdiğini, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun söz konusu olabilmesi için ilk şartın zarar şartı olduğunu, davalı yönetim kurulu üyelerinin kusurlu eylemleri nedeniyle şirketin veya ortakların zarara uğramasının söz konusu olmadığını, davada ispat yükünün davacı tarafta olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …, davacının kız kardeşinin eşi olduğunu, davacının da katılımı ile gerçekleşen 2006 yılı genel kurulunda kendisini denetçi olarak seçtiklerini, davacının itirazı olmadığını, davacının kardeşleri olan davalılarla birlikte yaklaşık 40 yıldır aile anlayışı içinde bir şirket yönettiklerini, davacının alışılagelmiş yönetim ve denetim anlayışına yıllardır tabi olduğunu, denetçilik görevini hukuki ve vicdani kanaate uygun olarak yerine getirmeye çalıştığını ve aile anlayışını esas alarak çalıştığını, davacı iddialarının yasal dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalıların yöneticisi ve denetçisi olduğu Öztunçlar Tarım Mak. San. ve Tic. AŞ’nin 2009 yılına kadar kullanılan banka kredilerinden dolayı şirketin 939.239,52 TL finansman maliyet giderinden dolayı maddi zararlara uğradıkları, zira şirketin çok yoğun kredi kullanmasına rağmen kredinin kullanıldığı tarihte şirketin resmi kasa hesaplarında yüksek tutarlarda para görüldüğü, buna rağmen kredi kullanıldığı, bir bankadan çekilen kredinin başka bir bankadan çekilen kredi borcunu ödemek için kullanıldığı, bu nedenle yüksek meblağlı kredi maliyetlerine katlanmak zorunda kalınmak suretiyle şirketin zarara uğratıldığı, ayrıca vergi dairesine olan yükümlülüklerin yerine getirilmemesinden dolayı 6.482,62 TL ve …’na karşı yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle de 378.117,00 TL maddi zarara neden olunduğu, şirket kayıtlarında para gözükmesine rağmen kamusal yükümlülüklerin yerine getirilmemesi suretiyle şirketin zarara uğratıldığı, dolayısıyla şirketin kötü yönetiminden kaynaklanan toplam maddi zararın kredi faizlerinden kaynaklanan maddi zarar 939.239,52 TL, kamusal borçlardan kaynaklanan maddi zarar 384.599,62 TL olmak üzere toplam 1.323.839,14 TL olduğu , kâr payı alacağına
ilişkin olarak ise resmi kayıtlara göre şirketlerin zarara uğradığı, bazı yıllarda kâr ettiği, ancak genel kurulca kâr dağıtımı yönünde bir karar alınmadığı, muhasebelerde ve finansal tablolarda çifte kayıt tutulduğu, bu nedenle kâr zarar durumunun tam olarak tespit edilemediği, genel kurulca da belirlenmiş bir kâr dağıtım kararı ve buna göre davacıya düşecek bir kâr payı bulunmadığı gerekçesiyle kâr payı isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiş; davalılardan …, vekilini azletmesi sonrasında temyiz isteminden feragat etmiştir.
1-Dava, dava dışı şirketin yönetim ve denetim kurulu üyeleri hakkında açılan sorumluluk davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece temyiz harç ve masraflarının yatırılması
amacıyla gönderilen muhtıraya istinaden davalılar vekili tarafından sunulan 09…2013 tarihli dilekçe ile adli yardım talebinde bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 335 vd. maddeleri uyarınca, adli yardım talebinde bulunan kimsenin, kendisiyle ailesini geçindirmek bakımından önemli bir zarurete düşürmeksizin davanın gerektirdiği giderleri ödemekten kısmen veya tamamen acz içinde bulunduğunu (fakirlik şartı) ve davasında veya savunmasında haklı olduğunu (haklı olma şartı) ispat etmesi gerekir. Aynı Yasa’nın 336/…. maddesine göre de talepte bulunan kişi, iddiasını dayandırdığı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. Davalılar vekilinin adli yardım talebi ile ilgili olarak HMK’nın 336/…. maddesi uyarınca dilekçesi ekinde adli yardım talebini gerektirir belge bulunmadığı görülmekle, davalılar vekilinin kanun yoluna ilişkin harç ve giderler bakımından adli yardım talebinin HMK’nın 337/…. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
…-Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, Dairemizce adli yardım talebinin reddine karar verildiğinden, bu kez mahkemece davalılar vekiline adli yardım talebinin reddedildiğinin bildirilmesi, mümeyyiz davalılar tarafından itiraz edilmediği takdirde, 1086 sayılı HUMK’nın 5236 sayılı Kanun ile değişik 432. maddesi yollaması ile 426/D maddesi uyarınca peşin temyiz harcının ve dosyanın Yargıtay’a sevki giderinin ikmali için davalıya HUMK’nın anılan hükümleri uyarınca gerekli meşruhata havi davetiyenin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Ancak, davalılar tarafından Dairemizce verilen adli yardım talebinin reddine ilişkin karara itiraz edildiği taktirde, 11.04.2013 tarih 6459 sayılı Yasa’nın …. maddesi ile değişik HMK’nın 337/…. maddesi gereğince işlem yapılması gerekmektedir.
Yukarıda açıklandığı şekilde gerekli işlemler yapıldıktan sonra, her halükarda davacı vekilinin temyiz itirazları ile davalılardan …’in temyiz isteminden feragati konusunda karar verilmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin kanun yoluna ilişkin adli yardım talebinin REDDİNE, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mahkemece Dairemizin adli yardım talebinin reddi kararının davalılar vekiline tebliği ve sonucuna göre işlem yapmak üzere dosyanın mahalline İADESİNE, temyiz harcı davalı … dışındaki temyiz eden davalılardan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, istek halinde aşağıda yazılı 834,80 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.