Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/9058 E. 2015/5969 K. 28.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9058
KARAR NO : 2015/5969
KARAR TARİHİ : 28.04.2015

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … (Kapatılan) 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/11/2013 tarih ve 2012/372-2013/395 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl davada davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 28/04/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı-karşı davalılar … ile … vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, asıl davada müvekkillerinin dava dışı limited şirketin ortağı olduklarını, davalının dava dışı limited şirketin ana sözleşmeyle atanmış müdürü olduğunu ancak şirketin yönetimi kendisinde olmasına karşın yaptığı iş ve işlemlerle şirketin zarara uğramasına neden olduğunu, şirket tarafından üretilen körük emtiasının kalitesiz malzemeyle imal edilmesi neticesinde müşterilerin malı iade ettiğini, davalının kendisine ve eşine yüksek miktarlarda aylık ücret tahsis etmek suretiyle şirketin zararını artırdığını ileri sürerek, davalının şirket müdürlüğünden azline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davacılar vekili birleşen davada, asıl davadaki hukuki sebeplere dayalı olarak davalıların şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili birleşen davada davanın reddi savunmuştur.
Birleşen davada, davacılar … ve … vekili, müvekkilleriyle davalı şirket ortakları arasında ortaya çıkan anlaşmazlıklar neticesinde tarafların birbirlerine olan güvenlerinin ortadan kaybolduğunu, taraflar arasında husumet ve anlaşmazlıklar oluştuğunu ileri sürerek, müvekkillerinin şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu kapsamından, şirket müdürü olan … ‘in yargılama sırasında şirket müdürlüğü görevinden istifa ettiği, bu haliyle adı geçenin müdürlükten azline ilişkin istemin konusunun kalmadığı, şirket ortaklığından çıkma ve çıkarılma istemlerine ilişkin birleşen davalardaki taleplerin aynı sonuca ilişkin olduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine, çıkma ve çıkarılmaya ilişkin her iki talebin birbirini teyit etmesi sebebiyle, birleşen … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/570 esas sayılı dosyasındaki davacıların davasının kabulü ile her bir davacı için ayrı ayrı 5000 TL’nin ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacılar vekili, birleşen davalar yönünden temyiz etmiştir.
1- Asıl dava davalı şirket müdürünün azli, birleşen davalar ise şirket ortaklığından çıkma ve çıkarılma istemlerine ilişkindir.
Asıl davada, davacılar vekili, davalı şirket müdürünün şirket ana sözleşmesi ile atandığını, gerçekleştirdiği iş ve işlemlerle şirketin ve diğer ortakların zararına hareket ettiğini ileri sürmüş, davalı şirket müdürünün azline karar verilmesini talep etmiş, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/451 E sayılı dosyası ile açılıp, asıl dava dosyası ile birleştirilen davada, davacılar … ve… , davalılar … ile… ‘in şirket ortaklığından çıkarılmasını talep etmişler, yine … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2009/570 E sayılı dosyası ile açılıp, asıl dava dosyası ile birleştirilen davada ise bu kez davacılar … ve … , davalı şirket ortaklığından ayrılmalarına izin verilmesi isteminde bulunmuşlardır. Buna karşın mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl davada davanın reddi yönünde hüküm kurulduktan sonra birleşen davalardaki istemlerin birbirini teyit ettiğinden söz edilerek birleşen davalara ilişkin olmak üzere tek bir hüküm tesis edilmiştir.
Davaların birleştirilmesi halinde sadece bunların yargılaması birlikte yürütülmekte olup, her dava bağımsız karakterini koruduğundan mahkemece, her dava için ayrı ayrı hüküm kurulmalı, yargılama giderleri ve vekalet ücreti her dava için ayrı ayrı belirlenmelidir. Somut olayda söz konusu usul kuralına aykırı şekilde birleşen davaların ayrımı yapılmadan tek bir hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Bozma neden ve şekline göre asıl davada davacılar vekilinin birleşen davalara ilişkin olarak yapmış olduğu temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma neden ve şekline göre asıl davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin mümeyyiz davacı-davalılar … ile… dışındakilerden alınıp mümeyyiz davacı-davalılar … ile … lehine verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden asıl davada davacılara iadesine, 28/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.