YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8826
KARAR NO : 2014/20190
KARAR TARİHİ : 22.12.2014
MAHKEMESİ : İZMİR (KAPATILAN) 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2013
NUMARASI : 2012/230-2013/12
Taraflar arasında görülen davada İzmir (Kapatılan) 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/01/2013 tarih ve 2012/230-2013/12 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete ait 27030633 poliçe nolu “makine kırılması sigorta poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketin müvekkiline ait 2007 model kavasaki marka lastikli LOADER makinenin her türlü arıza ve hasara karşı sigorta yaptırıldığını, sigortalı makinenin müvekkili şirketin şantiyesinde 05/10/2010 tarihinde çalıştırıldığı sırada arızalandığını, 06/10/2010 tarihinde sigorta şirketine hasar ihbarında bulunduklarını, 1001937 nolu hasar dosyası ile davalı sigorta şirketinin dosya açtığını, ancak hasar ihbarına rağmen davalı sigorta şirketinin hasar bedelini ödemediğini, bu nedenle müvekkilinin aracın tamirini E. Pazarlama İhracat İth. A.Ş’ye fatura karşılığı kdv hariç 56.417,70 TL bedelle tamir ettirildiğini, makinenin servise götürülmesi için de nakliye ücreti olarak 1.500,00 TL’nin harcandığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile ödenen KDV hariç 56.417,70 TL’den şimdilik 30.000,00 TL’sinin ihbar tarihini olan 06/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi olan nakliye ücreti olan 1.500,00 TL’nin de ihbar tarihi olan 06/10/2010 tarihi olan ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, poliçenin genel şartları uyarınca yapılan hesaplamalara göre, muafiyet indirimi de yapıldıktan sonra ödemesi gereken miktarın 20.208,08 TL, talep edilen 56.417,70 TL hasarın ise fahiş ve dayanaksız olduğunu, bu bedelin tahsilinin mümkün olmasına rağmen davacının dava açma yoluna gittiğini, temerrüdün de söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin dosyada mübrez poliçe ile kendisine ait iş makinesini kırılma rizikosuna karşılık davalıya sigorta ettirdiği, davalı sigorta şirketinin teminat dönemi içerisinde meydana gelen hasardan sorumlu olduğu, taraflar arasında uyuşmazlığın hasarın miktarı ve sigortanın hesaplanma tarzı noktasında toplandığı,alınan bilirkişi raporları ile davacının hasar nedeniyle oluşan zararının 12.727,18 Euro olduğu, bu tutarın ikame fatura tarihi olan 28/10/2010 tarihi itibariyle T.C Merkez Bankası’nın döviz kurlarına göre TL karşılığı olarak belirlenen 25.252,01 TL maddi zarar ile nakliye bedeli olan 1.500,00 TL olmak üzere toplam davacı alacağı olarak belirlenen 26.752,01 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihini ise davalının zararı tespit ettiği rapor tarihi olan 21/12/2010 olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 26.752,01 TL alacağın temerrüt tarihi olan 21/12/2010 tarihinden itibaren işlemek üzere 3095 sayılı Yasa’nın 2/2 bendindeki (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının ıslah talepleri ile, fazla talepleri ile faizin daha önceki tarihte başlamasına ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, makine kırılması sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Makine Kırılması Sigorta Poliçesi Genel Şartları 1/e. maddesine göre, sigortacının, bu poliçe ile sigortalanan makineleri normal çalışır halde iken veya aynı işyerinde temizleme, revizyon veya değiştirme esnasında ve dururken ani ve beklenmedik her türlü sebepten ve ezcümle; tıkanma ve yabancı maddelerin girmesinden husule gelen maddi ziya ve hasarların gerektirdiği tamirat ve ikame masraflarını temin edeceği, yine 4. maddeye göre, bu poliçe ile sigortalanan makine ve tesisatın sigorta bedellerinin, tesisatın yeni ikame bedellerine eşit olacağı, hasar anında herhangi bir şekilde hesaplanacak yeni ikame bedeli sigorta bedelinden fazla bulunacak olursa, hasarın bu farka tekabül eden nisbetteki kısmının sigortalıca deruhte edileceği, ayrıca 14/a maddesine göre; tamiri kabil hasar veya ziya (kısmi hasar) halinde tamirat dolayısıyla eski parça yerine yeni parça konulması sebebiyle tazminattan indireme gidilemeyeceği, bununla beraber aynı maddenin e bendine göre de, sigorta bedelinin hasar anında sigortalı şeylerin ne varlığına ne değerine delil ve karine teşkil etmeyeceği, bu bedelin 4. maddeye göre hesaplanan sigorta değerinden noksan olması halinde ise tazminat tutarının, sigorta bedeli ile sigorta değeri arasındaki nisbete göre tespit olunacağı düzenlenmiştir. Mülga 6762 sayılı TTK’nın 1288. maddesinde ise, sigorta bedeli, sigorta değerinden aşağı olduğu takdirde ve sigorta edilmiş menfaatin bir kısmının halele uğraması halinde sigortacının aksine mukavele bulunmadıkça sigorta bedelinin sigorta değerine olan nispeti neden ibaretse zararın o kadarından mesul olacağı hükme bağlanmıştır.
Yukarıda belirtilen düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacı sigortalı, sigorta konusu makinede oluşan enjektör hasarının sigorta genel şartlarının 1/e maddesi uyarınca teminat kapsamında olduğunu, yine hasar neticesinde değiştirilen parçalar nedeniyle 14/a maddesi uyarınca tazminattan indirim yapılamayacağı, dolayısıyla ömür tenzilinin uygulanmasının mümkün olmadığını iddia etmiş, davalı sigortacı ise, genel şartların 4. ve 14/e maddelerine göre somut olayda eksik sigortaya ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğini, yine ömür tenzili uygulamasının da yerinde olduğunu savunmuş, taraflar bu iddia ve savunmalarını rapora itirazlarında da aynen yinelemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporu tarafların ciddi itirazlarını karşılar mahiyette olmadığı gibi denetime de elverişli değildir. Bu nedenle mahkemece, aralarında makine konusunda teknik bilirkişi ve sigorta uzmanı olan yeni bir heyetten itirazları karşılar, hüküm kurmaya ve denetime elverişli ve yukarıda izah edilen düzenlemeleri irdeleyen bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA,ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 22/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.