Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/8643 E. 2014/16379 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8643
KARAR NO : 2014/16379
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10/02/2014 tarih ve 2013/332-2014/28 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPE ve davalı şirket vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin …’da yerleşik bir şirket olduğunu, aynı zamanda ticari unvanının çekirdek unsurunu da teşkil eden “…” markalı elektronik eşya cinsi ürünlerin dünya çapında ticareti ile iştigal ettiğini, “…” markasının, halihazırda dünya çapında 100’ü aşkın ülkede yapılan çok sayıda marka tescili ile koruma altında olduğunu, TPE nezdinde ise 104261 sayılı 07, 08, 09, 10, 11, 14, 18 ve 34. sınıflarda, 142875 sayılı 09. sınıfta, 2006 03602 sayılı 09. sınıfta ve 2006 52860 sayılı 09. sınıftaki mallar için tescilli “…” ibareleri markaları bulunduğunu, davalı şirketin 2008/53130 sayılı “…” ibareli markanın 7, 8, 9, 11, 16 ve 35. sınıflar için tescil başvurusuna müvekkilince itiraz edildiğini, itirazın TPE YİDK’ca reddedildiğini, redde yönelik kararın haksız olduğunu, davaya konu … ibareli marka başvurusunun müvekkilinin tescilli ve tanınmış … ibareli markalarına ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirket markaları ile iltibas yaratmak amacıyla yapmış olduğu marka başvurularından sadece birisi olduğunu ve söz konusu marka başvurusunun müvekkilinin tanınmış … markasının itibarından haksız yarar sağlaması veya müvekkilinin markasının ayırt edici karakterinin zedelenmesine yol açacağını ve davalı şirketin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, 02.03.2010 tarihli YİDK’nin red kararının iptaline, davalı şirketin 2008/53130 sayılı “…” marka başvurusunun tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin, elektronik eşya (LCD, PDP, CRT TV, Uydu Cihazları, LCD Monitör, DVD, VCD) üretimi yaptığını, davacı tarafın hakim olduğu piyasanın ise saat piyasası olduğunu, “…” denince, Türkiye’de tüketicinin aklına saat geldiğini, davacının iddia ettiği gibi, her iki marka arasında görsel açıdan bir benzerlik bulunmadığı gibi, müvekkilinin kötü niyetli de olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile; TPE YİDK’nin 2010 – M – 675 sayılı kararının iptaline, davalı şirket adına tescil olunan 2008/53130 sayılı markanın tüm mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPE ve davalı şirket vekilleri temyiz etmişlerdir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre,davalı TPE ve davalı şirket vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı TPE ve davalı şirket vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPE ve davalı şirketten ayrı ayrı alınmasına, 23/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.