YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8027
KARAR NO : 2014/11111
KARAR TARİHİ : 11.06.2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL 27. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2014
NUMARASI : 2014/47-2014/50 D.İŞ
İstanbul 27. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 31.01.2014 tarih ve 2014/47-2014/50 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, borçlu şirketin iflasın ertelenmesi davası açtığını ve anılan davada mahkemece 01.08.2012 tarihinde borçlu şirket hakkındaki ihtiyati haciz dahil tüm icra takiplerinin durdurulmasına karar verildiğini, iflasın ertelenmesi davalarının kabul edildiğini, kararın henüz kesinleşmediğini ancak verilen tedbir kararının devam ettiğini ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, İİK’nın 179/b madde hükmü gereğince iflasın ertelenmesi davası nedeniyle verilen tedbir kararı üzerine borçlu aleyhine, 6183 sayılı Kanun’a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, evvelce başlamış veya başlatılacak takiplerin duracağı, buna imkan verilmediği takdirde, bazı hallerde uzun zaman alabilecek yargılama süreci esnasında, talep sahibi şirketin mallarının muhafaza altına alınması veya satılması suretiyle iflasın ertelenmesi kurumunun bütün özünden ve faydasından yoksun bırakılmasının söz konusu olabileceği, borçlu şirketin iflasının ertelenmesi talebine ilişkin davada, 01.08.2012 tarihinde 3. kişilerce yapılacak ihtiyati haciz uygulamalarının da durdurulmasına karar verildiği gerekçesiyle itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararı, ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili temyiz etmiştir.
Talep, ihtiyati hacze itiraz istemine ilişkin olup yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece, borçlu şirket hakkındaki iflasın ertelenmesi davasında verilen tedbir kararı ile borçlu hakkında 3. kişilerce yapılacak ihtiyati haciz kararlarının durdurulmasına karar verildiği gerekçesiyle itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İflasın ertelenmesi kararı, şirketin pasifinin aktifinden fazla olması durumunda mali durumunun iyileştirilmesi yönünde verilen bir tür tedbir kararı mahiyetindedir. Erteleme kararı üzerine, borçlu aleyhine hiçbir takip yapılmaz ve önceden başlamış takipler durur. Bir takip muamelesi ile kesilebilen zaman aşımı ve hak düşürücü süreler işlemez. Ancak, İİK’nın 206. maddesinin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yolu ile takip yapılabilir. Bu halde de, takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. İflasın ertelenmesi kararı, borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmez. İhtiyati haciz kararı infaz edilebilir, ancak haczedilenler muhafaza altına alınamaz. İhtiyati haciz kararının icrai hacze dönüşmesi prosedüründe belirtilen süreler de iflasın ertelenmesi kararı sonuna kadar işlemez. Bu durum karşısında, mahkemece ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmesi gerekirken ihtiyati haciz kararına itirazın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle ihtiyti haciz isteyen alacaklı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati haciz isteyen alacaklı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.