Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/8000 E. 2014/14827 K. 29.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8000
KARAR NO : 2014/14827
KARAR TARİHİ : 29.09.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/11/2013 tarih ve 2010/724-2013/247 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, …’da faaliyet gösteren müvekkili şirketin, …’da faaliyet gösteren dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’den hazır giyim ve tekstil ürünleri satın almış olduğunu, mal alımından dolayı bu şirkete 10.163,20 Euro ödeme yapmak üzere …’da bulunan … Bankası’na havale talimatı verildiğini, ancak alıcı tarafından gönderilen paranın hesaplarına gelmediğinin bildirilmesi üzerine havalenin akıbetinin araştırıldığını ve havale işleminin banka tarafından yanlışlıkla isim ve unvan benzerliğinden dolayı davalılardan … Tic. A.Ş. isimli başka bir şirketin … A.Ş. … Şubesi’nde bulunan … nolu hesabına havale edildiğini öğrendiğini, davalı banka tarafından yapılan bu havale işleminin tamamen kusurlu olduğunu, diğer davalının da sehven kendi hesabına gelen parayı geri ödemeyi reddetmesi sonucu sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince sorumlu bulunduğunu ileri sürerek 10.163,20 Euro paranın müvekkili şirketine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili davanın reddini istemiş, diğer davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından 22.12.2009 tarihinde verilen havale talimatında “…” bilgilerinin yer aldığı, …’daki banka tarafından davalı bankaya gönderilen telegrafiktransfer talimatı, swift mesajında ise havale alıcısının adresi “… şeklinde bildirildiği, bu durumda davalı bankanın paranın yanlış kişiye ödenmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, kusurlu olduğu kabul edilse bile davacının öncelikle gönderilen parayı bankadan çeken diğer davalı şirketten talepte bulunması alacağını davalı şirketten tahsil edememesi halinde bankadan talepte bulunma hakkı olduğu, gerekçesiyle banka aleyhine açılan davanın reddine, davalı şirket ile bir ticari ilişkisi tespit edilemeyen davacının ödediği paranın davalı şirket tarafından iade edilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı şirket yönünden davanın kabulüne, 10.163,20 Euro’nun davalı şirket hesabına alacak kaydedildiği, 28.12.2009 tarihinde itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca belirlenecek faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.