Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/772 E. 2014/20049 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/772
KARAR NO : 2014/20049
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2012
NUMARASI : 2011/104-2012/140

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/07/2012 Tarih ve 2011/104-2012/140 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16.12.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. M…Ç..r, davalı . Bank A.Ş. vekili Av. E.. Iş..ve TMSF vekili Av. Ce.. Ka.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Sümerbank A.Ş. Rize Şubesi’ne 12.11.1999 tarihinde 30.990 USD tutarlı mevduatın 93 gün vadeli olarak %21 faiz oranı ile yatırdığını, bankanın yönetimine BDDK tarafından el konulması O.. A.Ş ile birleşmesi ve .. Bank’a satılması sonrasında söz konusu mevduatının Off Shore hesabında olduğu gerekçesiyle tahsil edemediğini, mevduatının bu yöne yönetilmesinde bankanın sorumlu olduğunu, Off Shore bankasından paranın tahsilinin mümkün olmadığını, davalı Banka’nın sebepsiz zenginleştiğini, banka kurucularının kanuna karşı hile uygulayıp bankaya olan güvenini kötüye kullandıklarını ileri sürerek, kur değişimi ile 30.990 USD’nin %21 akdi faiz ve sonrasında fiili ödeme tarihine kadar avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davacının dava konusu bedeli davalı E..k Off-Shore Ltd.’den tahsilinin mümkün olmadığının belirlendiği, artık davalı Bankadan talep hakkının bulunduğu, söz konusu bedelin aslında fiilen Kıbrıs’a aktarılmayıp Sümerbank A.Ş.’nin ortaklarına ait bir gurup şirketlerde kredi olarak kullanıldığı, güven kurumu olarak faaliyet gösteren bankanın bu durumu bilerek mudilerin bir kısmının hesaplarına yönlendirilmiş olmasından sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulü ile 30.990 USD’nin davalıdan (üstlenen sıfatıyla TMSF’den) tahsiline, 12.11.1999 tarihinden itibaren dava tarihine kadar akdi faiz ve dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı ile davacının parasının havale edildiği off-shore bankası arasında bir akdi ilişki bulunmadığından, davalı Bankanın sorumluluğunun BK.’nun 41 ve 55 ile TTK.’nun 336. maddelerinden kaynaklanması ve zamanaşımı süresinin, davacının parasının off-shore bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı tarihten itibaren işlemeye başlaması nedeniyle, davalı tarafın zamanaşımı savunmasının yerinde olmamasına göre, davacı vekilinin tüm ve davalı.. Bank A.Ş. vekili ile davalı borcunu üstlenen TMSF vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Ancak dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, davacının iradesi davalı Banka çalışanları tarafından fesada uğratılmış ve Sümerbank A.Ş.’ye yatırdığı paraları, şeklen Efektifbank Off-Shore Ltd.’ye havale edilmiş ve yeni bir hesap açılmış gibi gösterilmiştir. Diğer bir deyişle somut uyuşmazlıkta, davacının dava dışı off shore bankası ile mevduat sözleşmesi yapmak konusunda bir iradesi mevcut olmayıp, davacıya karşı davalı Banka çalışanlarının bir haksız eylemi söz konusudur. Dolayısıyla davalı banka, davacının parasının dava dışı off shore bankasına şeklen havale edildiği tarihte temerrüte düşmüş olmaktadır. Yine taraflar arasında mevduat sözleşmesi kurulması yönünde bir anlaşma söz konusu olmadığından, mahkemece tespit edilen davacı alacağına, havale tarihinden itibaren, off shore bankası hesap cüzdanında belirtilen vadeli mevduat faizinin yürütülmesi de mümkün değildir. Aksine bir uygulama, olayın haksız fiilden kaynaklandığına dair mahkeme kabulü ile davacı iddialarıyla da çelişmektedir. Somut uyuşmazlıkta ise mahkemece, davacının off shore bankasına havale edilen parasına, dava tarihine kadar akdi faiz, dava tarihinden sonra ise 3095 SK.’nın 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizi yürütülmüştür.
Bu durum karşısında mahkemece, davacı yararına hükmedilen döviz cinsinden alacağa, 12.11.1999 tarihinden itibaren 3095 SK.’nın 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizi yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı .. Bank A.Ş. vekili ile davalı borcunu üstlenen TMSF. yararına bozulması gerekmiştir.
3- Davalı yanında müdahale talep eden İpeks İplik San. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İpeks İplik San. A.Ş. vekili, müvekkilinin TMSF tarafından el konulan Sümerbank A.Ş.’nin eski hissedarı ve hakim ortağı olduğunu, davanın kabul edilmesi halinde TMSF ile imzalanan protokoller gereğince bankanın/TMSF.’nin Off Shore mudilerine ödemek zorunda kalacağı paralar nedeniyle müvekkiline rücu edebileceğini, bu durumdan müvekkilinin hukuki menfaatinin etkilenecek olması dolayısıyla davalı yanında fer’i müdahale talebinde hukuki yararının olduğunu bildirerek, davaya müdahale isteminde bulunmuştur.
Bu durumda mahkemece, anılan şirketin davalı yanında müdahale talebinde hukuki yararının bulunduğu gözetilerek, müdahale talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde gerekçe gösterilmeden müdahale talebinin reddi yönünde hüküm kurulması da doğru görülmemiş, kararın bu nedenle İ.. İplik San. A.Ş. yararına bozulması gerekmiştir.
4- Bozma sebep ve şekline göre, müdahale talebi reddedilen .. İplik San. A.Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm ve davalı ING Bank A.Ş. vekili ile davalı borcunu üstlenen TMSF vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı . Bank A.Ş. vekili ile davalı borcunu üstlenen TMSF. vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle de davalı yanında müdahale talep eden .. İplik San. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının anılan taraflar yararına BOZULMASINA, (4) no’lu bentte açıklanan nedenlerle İ..İplik San. A.Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,05 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 4,05 TL temyiz ilam harcının temyiz eden fer’i müdahil İpeks İplik San. A.Ş.’den alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı Ing Bank A.Ş.’ye iadesine, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.