Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/7691 E. 2014/18289 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7691
KARAR NO : 2014/18289
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2013
NUMARASI : 2010/143-2013/346

Taraflar arasında Görülen davada İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/12/2013 tarih ve 2010/143-2013/346 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı İ.. H.. hariç tüm davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili Banka’nın eski çalışanları olan davalıların dava dışı …Pamuk San. ve Tic. A.Ş’ye kullandırılan kredinin teklif, tahsis ve kullandırılmasında bankacılık usul ve esaslarına ve kredi mevzuatı hükümlerine aykırı davranarak müvekkilini zarara uğrattıklarını ileri sürerek, şimdilik 85.687.694.921 TL’nin ve 1.616.159,14 USD’nın temerrüt faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ve vekilleri, davanın zaman aşımı, yetki ve esas yönünden reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 19.01.2009 tarih, 2007/11458 E. 2009/322 K. sayılı bozma ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı Banka genel kurulunun 04.05.2009 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında ….Pamuk San. Tic. A.Ş. firmasına kullandırılan kredilerle ilgili olarak mali sorumlu eski çalışanlar ve yönetim kurulu üyeleri hakkındaki davaya muvafakat edilmesine ilişkin alınan karar örneği ile banka denetçilerinden alınmış olan vekaletname örneğinin dosyaya ibraz edildiği, davacı Bankanın Adana Şubesi tarafından dava dışı şirkete 1.500.000,00 USD harici garanti mektubu kredisi kullandırıldığı, adı geçen firmadan riskin tahsil edilemediği, takip işlemleri ve tahsilatların halen devam ettiği, özvarlığı yetersiz, ciro rantabiletisi düşük firmaya kredi tahsis edilmesi sebebiyle bunun sonuçlarından imzası bulunan davalı personelin sorumlu tutulması gerektiği, davacı banka zararı net olarak belirlenememekle birlikte davacı bankanın kullandırılan kredi ile ilgili olarak munzam karşılık ayırmak suretiyle zarara uğradığı, davacı bankanın dava tarihi itibariyle kredi borçlusu şirketten toplam 2.127.003,64 USD alacaklı bulunduğu, bu tutar üzerinden munzam karşılık ayrıldığı, davadan sonra kredi borçlusundan yapılan
tahsilatlar sonucunda bankanın karşılık ayırmış olduğu bakiye munzam zararının 1.188.266,00 USD ve 75,00 TL olarak tespit edildiği, davadan sonra asıl borçludan yapılan tahsilatlarla bir kısım banka zararı karşılanmış bulunduğundan bu miktarla ilgili olarak karar aşamasında davanın konusu kalmadığı gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne, 1.188.266,00 USD ve 75,00 TL’nin 22.03.2011 tarihinden itibaren USD için 3095 sayılı Yasa’nın 4/A maddesi uyarınca, TL için reeskont faizi yürütülmek sureti ile ve tahsilde tekerrür olmamak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının aşan miktarlara ilişkin alacaklarının davadan sonra asıl borçlu tarafından ödendiği anlaşılmakla bu miktar yönünden konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı İ.. H.. hariç tüm davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, mümeyyiz davalılar vekilinin aşağıdaki (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan ve zaman aşımına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davacı bankanın usulsüz kredi verilmesi nedeniyle zarara uğratıldığı iddiasına dayalı olarak yönetim kurulu üyeleri ile eski çalışanları hakkında açılan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece dosya kapsamına son olarak alınmış bulunan 23.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda, kredi dosyası ve tahsilatlara ilişkin banka kayıtları incelenmek suretiyle Ticari Krediler Yönetmeliği’ne aykırı bir uygulamanın bulunmadığı, davalıların kredi tahsis etme işlemlerinin, bankanın kredi tahsis kurallarına ve bankacılık ilke ve teamüllerine uygun düştüğü, tahsis edilen kredi karşılığında ayni ve şahsi nitelikte teminatlar alındığı, dava konusu kredinin tahsis edilme biçiminin bankacılık tekniği açısından kredi tahsisinde özensiz davranıldığına, sözleşmeye aykırılık ve sair türde bir hukuka aykırılığın, kusurlu davranışın bulunmadığına işaret ettiği yönünde tespitler yapılmıştır. Söz konusu rapordan sonra davacı banka tarafından alınan teminatların yeterli olmadığı savunulmamış, Dairemiz bozma ilamından da bahsedilmek suretiyle zararın bulunduğu belirtmiştir. Dairemizin 19.01.2009 tarihli bozma ilamında, davacı banka eski yönetim kurulu üyeleri ve banka çalışanları tarafından gerek bankanın kredi verme koşulları ile ilgili iç mevzuatı ve gerekse de basiretli bir tacir gibi davranma zorunluluklarına aykırı olarak kredi verilmemesi gerekirken kredi verilmiş olması halinde kredinin vadesinde ödenmemesi üzerine bankanın en azından munzam karşılık ayırmak suretiyle zarara uğradığının kabulü gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece davalıların bankanın kredi verme koşullarıyla ilgili iç mevzuatı incelenmeden ve bu kapsamda düzenlenen rapor irdelenmeden, basiretli tacir gibi davranma zorunluluğu göz önüne alınarak kredi verilme tarihi itibariyle yeterli teminat alınıp alınmaması, dava dışı şirketin kredi verilebilecek bir şirket olup olmadığı, o tarih itibariyle dava dışı şirkete kredi verilip verilemeyeceği üzerinde durulmadan ve bu hususlar tartışılmadan salt davalı bankanın munzam zarar ayırmak suretiyle zarara uğradığının kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün mümeyyiz davalılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalılar vekillerinin zamanaşımına yönelik temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle, mümeyyiz davalılar vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün mümeyyiz davalılar yararına BOZULMASINA; (3) numaralı bentte yazılı nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı İ.. H.. hariç tüm davalılara iadesine, 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.