Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/7399 E. 2014/14185 K. 22.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7399
KARAR NO : 2014/14185
KARAR TARİHİ : 22.09.2014

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22.01.2014 tarih ve 2006/476-2014/3 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete ait … isimli su parkının Avrupa’nın en büyük su parkı olma özelliğini taşıdığını, davalı şirketin … Dergisi’nde 04/08/2006 tarihinde “Türkiye’nin en büyük su parkında muhteşem bir tatil” başlıklı bir reklam yayınladığını, davalı şirketin yayınladığı reklam ile müşterilere yanlış ve yanıltıcı bilgiler vererek aynı sektörde faaliyet gösteren müvekkili şirketin zarara uğramasına ve muhtemel kazanç kaybı riski ile karşılaşmasına neden olduğunu ileri sürerek, haksız rekabetin tespitini, men’ini, bu eylemin düzeltilmesini ve ilanını, şimdilik 2.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin bugüne kadar Türkiye’nin en büyüğü veya benzeri şekilde büyüklük ile ilgili hiçbir ilan, reklam veya gazete haberi vermediğini, müvekkili şirketin adına tescilli marka ve sloganını kullanmakta olduğunu ve bunun dışında hiçbir slogan kullanmadığını, davaya konu haber başlığının davalının hiçbir bilgisi olmaksızın bizzat dergi tarafından atıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların tüzel kişi olmaları nedeniyle genel ispat kuralının somut olayda tersine çevrilmesi gerektiği ve 4077 sayılı Yasa’nın 16/4. maddesi karşısında reklamını ve savunmasını davalının ispat etmesi gerektiği, bu ispat ve somutlaştırma yükümlülüğünün menfi vakanın ispatı bakımından da Medeni Yasa’nın düzenlediği iyi niyet kuralları gereğince davalıya ait olduğu, yargılama süresince davalı tarafın bunun aksini savunarak bu yönde sorumluluğu kabul etmediği ve dosyaya delil sunmadığı, bu sebeple davalının yargılama konusu olan reklam sloganının bağlayıcılığı olan otoriter bir kaynaktan destek almadığı, bunun da bünyesinde barındırdığı soyutluk ve tüketicilerde yaratacağı algılama yanlışlığı nedeniyle benzer sektörde faaliyet gösteren davacının faaliyetlerini haksız şekilde etkilediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 95,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.