Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/7308 E. 2014/20374 K. 24.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7308
KARAR NO : 2014/20374
KARAR TARİHİ : 24.12.2014

MAHKEMESİ : KORKUTELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 20/09/2013
NUMARASI : 2009/84-2013/408

Taraflar arasında görülen davada Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/09/2013 tarih ve 2009/84-2013/408 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı T.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkilerin maliki bulundukları taşınmazda 12-15 yaşlarında 550 adet klasik çeşit (golden ve starking) elma ağaçlarının bulunduğunu, 23/03/2008 tarihli poliçe ile ağaçların davalı .. Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalandığını, davalı .. Sigorta A.Ş. ile yapılan devlet destekli bitkisel ürün sigortasının başlangıç tarihinin 30/03/2008 bitiş tarihinin ise 28/10/2008 olduğunu, ürünün kg fiyatının poliçe ile 0,78 TL olarak belirlendiğini, 28/04/2008 tarihinde meydana gelen dolu ve don nedeniyle mahkeme kanalı ile yapılan tespit ile müvekkillerine ait bahçede ağaç başı 100 kg, toplamda 55.000 kg zararın oluştuğunu ve toplam zararın poliçeye göre 42.900 TL olduğunu, gerekli ihbar yükümlülükleri ve sözleşmeden doğan yükümlülükler yerine getirilmiş olmasına rağmen davalı yanın zararı ödemek istemediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 13.704 TL zararın tespit tarihi olan 22/0/2008 tarihinden itibaren davalıdan reeskont faizi ile tahsiline tespit gideri olan 505,24 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı T.. vekili, müvekkili şirketin herhangi bir tazminat ödeme mükellefiyetinin olmadığını, sigortalılarının beyanına hazırlanan poliçelerde ağaç başına 150 kg olarak düzenlenmiş ise de sigortalının bahçesindeki meyvelerden iç kurdu zararına rastlanmış olmasından alınabilecek verim değerinin 60 kg olabileceğini dolu sebebiyle verim değerinin 53.4 kg düştüğünü 05/05/2008 tarihli geçici ekspertiz incelemesi ve 19/09/2008 tarihli kesin ekspertiz incelemesinde tespit edildiğini, tüm bu incelemeler ışığı altında 28/04/2008 tarihinde yaşanan dolu sebebiyle ürünlerde %11 dolu hasarının meydana geldiğinin belirlendiğini, yapılan hesaplamalar doğrultusunda, poliçe prim borcu düşüldükten sonra her iki poliçe için ayrı ayrı 115,83 TL’nin sigortalılar adına banka hesaplarına yatırıldığını asliye hukuk mahkemesinin 2008/76 Değişik İş tespit dosyasındaki tespitlerin tarafların yokluğunda yapılması ve taraflarına tebliğ dahi olunmaması sebebiyle delil olarak değerlendirilemeyeceğini, tespit tarihi itibariyle don hasarının tespit etmenin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı .. Sigorta A.Ş vekili, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacıların 8.712,00 TL zararının oluştuğu, davacılarca poliçe genel şartları gereği üzerlerine düşen ihbar yükümlülüğü yerine getirmiş olmasına rağmen davalı …’in poliçe genel şartları gereği hasarın tespitinin doğru, hatasız ve zamanında yapılması hususlarında üzerine düşen yükümlülüğü tam olarak yerine getirmediği, görevlendirilmiş olan ekspertizlerin çelişkili raporlar tanzim ettiği şu hale göre sorumluluğun da davalı Tarsim’e ait olduğu gerekçesi ile, bilirkişi heyetince tespit edilen hasar miktarı üzerinde davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, dayalı .. Sigorta A.Ş yönünden ise sadece sigorta poliçesi düzenlenmesi noktasında aracılık faaliyetini sürdürdüğü, dolayısıyla düzenlenen sigorta poliçesi yönünden herhangi bir hukuki sorumluluğun bulunmadığı gerekçesi ile bu davalı yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili ve davalı T.. vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı T.. vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Ancak davalı sigorta şirketinin prim iadesi yaptığına yönelik savunması nedeniyle tazminattan 2.388,00 TL mahsup edilmiş ise de, mahkemece davalının savunmasını ispatlamasına olanak sağlanmadan prim iadesinin mahsubu doğru olmamış, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı T.. vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair, temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, aşağıda yazılı bakiye 446,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TARSİM’den alınmasına, 24.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.