Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/6772 E. 2014/12693 K. 02.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6772
KARAR NO : 2014/12693
KARAR TARİHİ : 02.07.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 37. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen …/…/2013 tarih ve 2013/41-2013/290 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketlerde pay sahibi, yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda genel müdür olduğunu, her iki şirketin yönetim kurulu toplantılarının ana sözleşmenin 11. maddesine uygun olarak yapılmadığını, son olarak ….09.2012 tarihinde … Tur A.Ş., 22.09.2012 tarihinde ise … İnşaat A.Ş.’nin yönetim kurullarının usul ve yasaya aykırı olarak, müvekkiline haber verilmeden, şirket merkezinden farklı bir yerde toplandığını, yönetim kurulu toplantılarının bütün üyelerin toplantıya çağrılması, toplantı bildiriminin bütün üyelerin rahatlıkla toplantıda hazır bulanabileceği ve hazırlık yapabileceği kadar bir süre öncesinde yapılmış olmasının gerektiğini ancak, bu şekil şartlarının hiçbirinin yerine getirilmediğini, müvekkilinin, yokluğunda ve genel müdürlük görevini sınırlayıcı nitelikte alınan yönetim kurulu kararları nedeniyle her iki şirketteki genel müdürlük görevinden istifa ettiğini, müvekkilinin ileride meslek hayatını olumsuz etkileyecek, ticari ikametgahları, pay sahipleri ve yönetim kurulu üyeleri aynı olan davalı şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan müvekkiline herhangi bir çağrıda bulunmaksızın yokluğunda alınmış bulunan …-22.09.2012 tarihli yönetim kurulu kararlarının hükümsüzlüklerinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkili şirketlerin aile şirketi olduğunu, davacının kardeşi ve hissedarlardan biri olan dava dışı …’ın müdürü olduğu … Elektronik Spor Ltd. Şti.’nin müvekkili … Tur A.Ş. adına kayıtlı taşınmazı kiracı sıfatı ile işlettiğini, davacının kiracı şirketin işlettiği spor salonuna giderek kardeşine, çalışanlarına, işletmeye müdahalelerde bulunmak isteğini, kardeşinin çalışanlarının davacı hakkında tehdit ve hakaret suçlamasıyla şikayetçi olduklarını, bunun üzerine hissedar aile bireylerinin iki kardeş arasında telafisi mümkün olmayacak olayların engellenmesi amacıyla dava konusu yönetim kurulu kararlarını aldıklarını, karaların yasal çoğunlukla alındığını ve hukuken geçerli olduğunu, kaldı ki bir yönetim kurulu üyesinin kendisi ile ilgili konuda yapılan müzakereye katılmasının ve bu konuda oy kullanmasının hukuken mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının yönetim kurulu kararı ile getirildiği görevden yine yönetim kurulu kararı ile alındığı, yönetim kurulunun her zaman toplanarak görev verdiği kişiyi görevden alıp, başkasına görev verme yetkisini kullanabileceğine ilişkin içtihatlar da dikkate alındığında söz konusu yönetim kurulu kararının geçerli olduğu, davacı taraf her ne kadar alınan kararın batıl olduğunu ileri sürmüş ise de, bir yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitinin ancak eşit işlem yetkisine aykırılık, şirketin temel yapısına uymayan ve sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen, pay sahiplerinin vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden ve diğer organların devredilmez yetkilerine giren veya bu yetkilerin devrine ilişkin karar alınması halinde mümkün olacak olup, sözü geçen ilk üç halin pay sahipliği ve pay sahiplerinin haklarına ilişkin olduğu, davacı eski genel müdürün görev ve yetkilerinin sınırlandırılması konulu kararla ilgisiz olduğu, dördüncü ölçütün de dava konusu kararla bir ilgisinin bulunmadığı çünkü, davacının genel müdürlük görevine aynı yönetim kurulunun 14.06.2012 tarihinde aldığı kararla getirildiği, yönetim kurulunun, daha önce aldığı bir kararla yetkilendirdiği genel müdürün yetkilerini gene kendi aldığı bir kararla sınırlandırdığı ve kararın batıl olduğu iddiasına itibar edilemeyeceği, diğer yandan, davacının, sözü geçen yönetim kurulu toplantısına çağrılmaması bakımından, belirtilen şekilde dava konusu kararın davacı yönetim kurulu üyesinin diğer bir yönetim kurulu üyesi ile yaşadığı ihtilaf nedeni ile alınması ve aynı ihtilaf üzerine davacı hakkında ayrıca ceza davası açılmış olması nedeniyle davacının toplantıya çağrılmamasının haklı neden olarak görüldüğü gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.