Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/6533 E. 2014/12691 K. 02.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6533
KARAR NO : 2014/12691
KARAR TARİHİ : 02.07.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 47. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29.01.2014 tarih ve 2013/22-2014/… sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin hem kurucu ortağı, hem ana sözleşme ile dava dışı … … ile birlikte … Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş’yi temsilen seçilmiş yönetim kurulu üyesi, hem de pay sahibi olup, davalı şirketin … A.Ş’nin bağlı ortaklığı olduğunu, davalı şirketin 31…2012 tarihli genel kurul toplantısının 4 no’lu kararı ile 2010 ve 2011 yıllarına ait bilanço ve kâr/zarar hesaplarının çoğunluk oyuyla kabul edildiğini, 5 no’lu kararı ile de müvekkili haricindeki yönetim kurulu üyeleri olan … ve … …’ün ibra edildiklerini, davalı şirketin ana sözleşmesi uyarınca müvekkili ile diğer yönetim kurulu üyelerinin şirketin kurucu ortakları olup, yönetim kurulu üyeliklerine … yıl süreyle görev yapmak üzere … …, … A.Ş’yi temsilen … … ve müvekkilinin seçildiğini, dava konusu genel kurul toplantısında … …’ün … A.Ş’yi temsilen oy kullandığını ve davalı şirketin tüm işlemlerinin altına imza atmasına rağmen kendisini ibra ettiğini ancak, müvekkilini ibra etmediğini, bu durumun oy hakkının kötüye kullanıldığını gösterdiğini, genel kurul kararındaki diğer bir çelişkinin de toplantıda alınan 4 no’lu kararla şirket hesaplarının onaylanması ancak keyfi olarak müvekkilinin ibra edilmemesi olduğunu, bu durumun objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, ibranın reddedilme gerekçesinin bulunmadığını ileri sürerek, usulsüz ve açıkça hukuka aykırı olarak 31…2012 tarihli davalı şirket genel kurul toplantısında alınan 5 no’lu karar içindeki müvekkilinin ibra edilmeme kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının muhalefetini toplantı tutanağına geçirmediğini, bu nedenle …’nın 446. maddesi uyarınca dava açma hakkının ve taraf sıfatının bulunmadığını savunarak, davanın usulden ve aynı zamanda esastan da reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 300 pay ile davalı şirkette hissedar olduğu ve 31…2012 tarihinde yapılan olağan genel kurul tutanağında hazır bulunup, genel kurul tutanağının 4.maddesinde kâr zarar hesaplarının oylanmasında davacının 300 menfi oy kullandığının zapta geçildiği ve diğer maddelerdeki oylamalarda ise 300 menfi oy hususunun belirlenip,
davacının adının zikredilmediği, ancak 4. maddede anlaşılacağı üzere davacının toplantıya katıldığı ve oy kullandığının açık olduğu, genel kurul toplantısının 5. maddesi ile yönetim kurulu üyesi olan davacının 119.700 oy ile ibra edilmediği, 300 müspet oy verildiğinin açık olduğu, şirket ana sözleşmesinin …, 11. ve geçici 1. ve …. maddeleri ile açıkça belli olduğu üzere şirketin yönetim kurulu başkanlığına … …’ün, yönetim kurulu başkan vekilliğine … …’ün ve yönetim kurulu üyeliğine davacının seçilmiş oldukları ve sözleşmenin 11. maddesi ile şirketin …. şahıslara karşı temsil ve ilzamının yönetim kuruluna ait olduğu, şirket tarafından tanzim edilecek bütün belgelerin ve akdedilecek sözleşmelerin geçerli olabilmesi için mezkur işlemlerin şirket kaşesi ve unvanı üzerine şirkete ilzama yetkili şahıs ve şahısların imzasını taşıması gerektiği, geçici …. maddesi ile de yönetim kurulu başkanı … …, başkan vekili … … ve yönetim kurulu üyesi davacıdan herhangi ikisinin atacağı müşterek imzaları ile şirketi her konuda temsil ve ilzama yetkili kılındıkları açık olup, genel kurul kararına kadar yönetim kurulu üyesi olarak davacının alınan kararlara ve atılan imzalara bir iştirakinin bulunmadığının açık olduğu, şirkette başkan … … ve oğlu … … tarafından bütün kararların alındığı ve evrakların imzalandığının tespit edildiği, bu durumda davacının sırf yönetim kurulu üyesi olması nedeni ile ibra edilmemesinin …’nın 445. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olduğu, ayrıca …’nın 436/…’ de şirket yönetim kurulu üyeleri ile yönetimde görevli imza yetkisine haiz kişilerin yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan … oy haklarını kullanamayacağı kuralının getirildiği ve genel kurul oylamasında yönetim kurulu üyelerinin kendi payları adına da oy kullandıklarının sabit olduğu, bu durumda davacının …’nın 445 ve 446/b maddeleri gereğince genel kurul tarihinden itibaren üç aylık süre içerisinde süresinde dava açtığı ve dosyadaki şirket kayıtları, genel kurul tutanakları, bilirkişi raporu, delil ve belgelerle dava açmakta hukuki yararı bulunduğu ve davalı şirketin 31…2012 tarihli genel kurulunda alınan 5 no’lu karar içerisindeki davacının ibra edilmeme kararının usule, yasaya ve dürüstlük kuralına aykırı olması nedeni ile iptali gerekeceği gerekçesiyle, davasının kabulüne ve davalı şirketin 2010-2011 yıllarına ait 31…2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 5 no’lu karar içerisindeki davacının ibra edilmeme kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı hakkında açılmış bir sorumluluk davası bulunmadığının anlaşılmış olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.