Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/6472 E. 2014/9690 K. 26.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6472
KARAR NO : 2014/9690
KARAR TARİHİ : 26.05.2014

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/03/2012 tarih ve 2010/88-2012/72 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin esnaflık yapan New Holland traktörleri bölge yetkilisi servisliği yaptığını çevresinde ticaret ve iş ahlakı ile tanınan tacir gerçek kişi olduğunu, davalı banka ile uzun yıllardır iş ilişkisi bulunup bankanın çeklerini ticari hayatta kullandığını, müvekkilinin davalı bankaya ait 250,00 TL bedelli 05/11/2009 ödeme tarihli çeki ödeme tarihinde hesabının müsait olmaması nedeniyle karşılıksız çıktığını, ancak müvekkilinin süresinde düzeltme hakkını kullanarak bu sorunu hallettiğini, davalı bankanın düzeltme hakkı kullanıldıktan sonra merkez bankasına bilgilendirme yaparak karşılıksız çek sicilinin silinmesini sağlaması gerektiğini, buna rağmen davalı bankanın gerekli bildirimde bulunmadığını müvekkilinin başka bir bankadaki işleminde bunu öğrenmesi üzerine hem manevi hayatı, hem ticari kariyerinin zarar gördüğünü, müvekkilinin çek bedeli için çek hesabına yatırdığı paranın banka tarafından başka bir işlemde kullanılması nedeniyle çek bedelinin ibrazında ödenemediğini, ileri sürerek 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının hesabındaki parasının davacının günü gelmiş taşıt kredisine tahsil edildiğini, müvekkili banka tarafından süresinde bildirimde bulunulmasına rağmen merkez bankasından hatalı olarak dönen kaydın şube tarafından düzeltilerek yeniden gönderildiğini, müvekkili bankanın kusuru bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından davalı bankaya 24/11/2009 tarihinde düzeltme hakkını kullanmak üzere müracaat edildiği, ancak merkez bankasından gelen yazı cevabından da anlaşılacağı üzere bu düzeltme hakkının 15 Nisan 2010 tarihinde merkez bankasına bildirildiği, aradaki geçen süreye bakıldığında davacı tarafın mağduriyetinin söz konusu olduğu ve davacının tacir olması ve çeşitli bankalarla iş yapıyor olması nedeniyle bu hususun ticari ve manevi hayatını olumsuz yönde etkilediği, gerekçesi ile davanın kabulüne, 5.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 15.04.2010 tarihinden evvel davacının düzeltme hakkını kullandığını Merkez Bankası’na bildirdiğine dair davalı savunmasının ispatlanamamış olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 316,35 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.