Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/6397 E. 2014/12732 K. 02.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6397
KARAR NO : 2014/12732
KARAR TARİHİ : 02.07.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 22. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/…/2013 tarih ve 2012/189-2013/307 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili,müvekkilinin davalıya vermiş olduğu taşıma hizmetinden dolayı, alıcı ödemeli gidip, alıcısı tarafından ödemesi kabul edilmeyen gönderi ücretlerinin karşılığına ilişkin 09/03/2009 tarihli 485,03 TL tutarlı, 272,95TL tutarlı 483,24TL tutarlı,28/05/2009 tarihli 76,16TL tutarlı 11/05/2009 tarihli 936,04TL tutarlı 5 adet fatura düzenlendiğini ve davalıya gönderildiğini, ödenmemesi üzerine … 1.İcra Müdürlüğü’nün 2009/26213 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı tarafça haksız olarak takibe itiraz edildiğini,bu itirazın 27/…/2011 tarihinde taraflarınca öğrenildiğini delil listeleri ekinde sunulan genel gönderi taahhütnamesi gereğince takibe konu edilen faturalarla sabit gönderi taşıma ücretleri konusunda davalının müvekkiline borçlu olduğunu, takibe konu edilen 28/05/2009 tarihli 76,16TL tutarındaki faturanın takip başlatıldıktan sonra müvekkili tarafından iptal edildiğini dolayısıyla itirazın iptali davasının bahse konu iş bu faturanın dışında kalan diğer 4 faturaya ilişkin olarak açıldığını ileri sürerek, itirazın iptaline takibin devamına, davalının %40’dan aşağıya olmamak üzere icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkilinin davacının kayıtlı üyesi olmadığını, 27/11/2008 tarihli genel gönderi taahhütnamesindeki imzanın müvekkilinin müdürü Suat Sevinç’e ait olmadığını,davacı tarafın üyesi olan Litvanya şirketinden gönderi bedellerini talep etmesi gerekirken, taraflarından tahsil etmeye çalışmasının müvekkili yönünden anlamı bulunmadığını, dosyaya ibraz edilen Beyoğlu 35.Noterliği’nin 20/03/2009 tarih 15414 yevmiye numaralı ihtarı ile müvekkili tarafından dava konusu faturalara itiraz edildiğini ve faturaların iade edildiğini, 11/05/2009 tarihli 936,04TL ve 28/05/2009 tarihli 76.16TL tutarlı faturalara icra takibi ile muttali olunduğunu ve süresi içinde bu faturalara da itiraz edildiğini savunarak davanın reddi ile takibin de haksız ve kötü niyetli olan davacının %40’dan aşağıya olmamak üzere tazminat ile mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın, taşıma ücretinin tahsili istemine ilişkin olduğu, taşıma ücretinin gönderilen tarafından ödenmemesi halinde davalı tarafından ödeneceğine ilişkin taahhütnamedeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığının grafolojik bilirkişi incelemesi ile saptanmış olduğu, bu sebeple söz konusu belgenin davacının taleplerine dayanak olamayacağı, diğer taraftan söz konusu taahhütname geçerli olsa dahi herkesin borçlarını dürüstlük kurallarına uygun olarak ifa etmesi gerektiği ilkesi uyarınca davacının davalıdan talimat istemeden taşıma konusu eşyayı gönderilene teslim etmemesi gerektiği, ayrıca …. hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş, davacı taraf ticari defter ve kayıtlarında davacı tarafın davalıdan davaya konu faturalara istinaden ….177,26TL alacaklı olarak görüldüğü; ancak davalı tarafın …. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtlarında davacı adına herhangi bir cari hesap borcunun görülmediği hususunun da bilirkişi raporu ile belirlenmiş olduğu, ayrıca şartları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin de yerinde görülmediği gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve gönderilerin alıcı ödemeli gönderilmiş olmasına, alıcının taşıma ücretini ödememesi halinde gönderenin bu ücreti ödeyeceğine dair hüküm ihtiva eden “Genel Gönderi Taahhütnamesi” başlıklı belge altındaki imzanın davalı temsilcisine ait olmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 02/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.