Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/612 E. 2014/7938 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/612
KARAR NO : 2014/7938
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/11/2013 tarih ve 2012/699-2013/536 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … A.Ş. (… A.Ş) vekili ve fer’i müdahil … vekili ayrı ayrı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl davada, müvekkillerinin … Bankası’nın … Şubesi’nde vadeli hesap açtırdığını, vade bitiminde paralarını anılan bankanın … Şubesi’ne aktardıklarını, anılan banka yetkililerin yönlendirmesiyle paralarını … hesabına yatırdıklarını ve müvekkillerine 1562 hesap numaralı … mevduat hesabı cüzdanı verildiğini, gerçekte yatırılan paraların … hesabına aktarılmayıp davalı … yöneticilerinin şirketlerine aktarıldığını ileri sürerek 31.355,08 DEM miktarındaki paranın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, birleşen dosyada ise aynı iddialarla … hesabına yatırılan 31.355,08 DEM miktarındaki paranın fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.500 DEM miktarını faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ve feri müdahil … vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen dosyada davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalı banka aleyhine açılan asıl davanın reddine, … Bankası aleyhine açılan birleşen davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 30.05.2012 tarih, 2011/9421 E. 2012/9279 K. sayılı ilamı ile asıl dosya davalısı banka yönünden bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, … 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, 2002/205 Esas ve 2010/410 Karar sayılı kararında “… … Ltd.’nin paravan bir banka olduğu, … dışında hiçbir faaliyetinin bulunmadığı, … isminin KKTC makamlarını yanıltarak kullanıldığı, şirket hissedarlarının, kamu otoritesinin denetimi dışında kişisel çıkarları için bu şirketi alet ettikleri, mudilerin, yüksek faiz verilmesi, vergiden muaf olmaları nedeniyle ve … isminin verdiği inanç ve güven ile aldatıldığı, böylece
mevduat toplandığı, eylemlerin “dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu yönünde tespitler yapılmak suretiyle sonuç olarak zamanaşımı nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmiş ise de, karardaki “davalı banka sahip ve yöneticilerinin, aralarında bankaya hesap açmak için gelen davacının da bulunduğu müşterileri … Bankası’na yöneltmek suretiyle dolandırdığı, bu paraların … Ltd.’nin, bankanın merkez şubesinde açtığı hesabına aktarıldığı, … Ltd.’nin, sadece bankanın merkez şubesindeki hesabından ibaret kaldığı” yönündeki tespitleri ile suçu “dolandırıcılık” olarak nitelendirmelerinin mahkeme yönünden bağlayıcı olduğu, gerekçesiyle birleşen dava kesinleşmiş olmakla bu dava hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, asıl dava yönünden 31.355,08- DEM’nin yatırıldığı 01…1999 tarihinden DEM’nin tedavülden kalktığı 28.02.2002 tarihine kadar bu para cinsinden 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca faizi ile birlikte, 28.02.2002 tarihinden itibaren ise paranın tedavül ettiği Euro cinsi karşılığı olan 16.031,60-Euro’nun 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı … A.Ş. (… A.Ş.) vekili ve feri müdahil … vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … A.Ş. (… A.Ş.) vekilinin ve feri Müdahil … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
…-Ancak, … tarafından el konulan … A.Ş.’yi devralan davalı … A.Ş.’nin, bu bankanın borçlarından dolayı aleyhine dava açılmış olması nedeniyle harçtan muaf olduğunun da gözetilmeyerek bakiye harcın ve peşin harcın davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle temyiz edenler yararına bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de, anılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı … A.Ş. vekilinin ve feri müdahil … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı … A.Ş. ve feri müdahil … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, mahkeme kararının hüküm fıkrasının … nolu bendinin ikinci ve üçüncü paragraflarının tümüyle hükümden çıkarılmasına, yerine “Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan 385,65 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı …’a iadesine, 29/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.