YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6058
KARAR NO : 2014/13374
KARAR TARİHİ : 08.09.2014
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY (KAPATILAN) 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2013
NUMARASI : 2013/154-2013/168
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy (Kapatılan) 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/12/2013 tarih ve 2013/154-2013/168 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi A. G. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında 03.11.2010 tarihli “Ruhsat ve Hisse Devrine İlişkin İyiniyet Sözleşmesi”nin imzalandığını, bu sözleşmeye göre, “iki adet antrepoya ait ruhsatların 31.12.2010 tarihine kadar müvekkilinin veya %10 hissedarlarının ortak olduğu bir şirkete devredileceği, ruhsat devrini müteakip 30 gün içinde yeni şirket hisselerinin ruhsatlar da dahil olmak üzere davalılara devrinin yapılacağı, ruhsat ve hisse devir masraflarından ve sonuçlandırılıp sonuçlandırılmamasından davalıların sorumlu olacağı, sözleşme tarihinden devir tarihine kadar tüm antrepo masrafının davalılar tarafından müvekkiline ödeneceğinin” kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşmedeki tüm edimlerini yerine getirdiğini, sözleşme gereğince müvekkili ortakları tarafından kurulan F. Antrepoculuk ve Lojistik Hizmetleri Ltd. Şti’nin davalılara bedelsiz devredildiğini, sözleşme ile davalıların sorumluluğunda bulunan bu ücretlerin ödenmemesi üzerine müvekkilinin icra takibi başlattığını, davalıların borca ve yetkiye itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı M.. G.. vekili, ruhsat ve yeni kurulacak şirket hisselerinin devir bedeli olarak kararlaştırılan 300.000 USD karşılığında 9 adet senet tanzim edilerek davacıya verildiğini, davacının F. Antrepoculuk ve Lojistik Hizmetleri Ltd. Şti’yi kurarak ruhsatların bu şirkete devri için Gümrük Müdürlüğüne talepte bulunduğunu, antrepo ruhsatları henüz bu şirkete geçirilmeden yeni şirket hisselerinin dava dışı alıcılardan Basri ve Soner’e devredildiğini, ancak müvekkiline yapılmış bir şirket hisse devrinin bulunmadığını, zaten Gümrük İdaresinin de Gümrük Yönetmeliğinin 519’uncu maddesi uyarınca antrepo ruhsat devrinin mümkün olmadığını belirterek devir talebini kabul etmediğini, bu itibarla davacının edimini yerine getiremeyeceğini, sözleşmenin hükümsüz olduğunu, mevzuatı bilmesi gereken davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, bilahare davacıya verilen senetlerin de iade edildiğini, antrepoların hiç bir zaman müvekkiline verilmediğini, antrepo hizmetinin davacı tarafından verilmeye devam edip bu hizmetlere karşılık davacı tarafından fatura kesildiğini, savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Davalı S.. C.. vekili, davacının antrepoların ruhsatlarının F. Antrepoculuk ve Lojistik Hizmetleri Ltd. Şti’ye devri için gümrük idaresine başvurduğunu, bu arada devrin gerçekleşeceği vaadi ile idareden bir cevap gelmeden anılan şirket hisselerinin müvekkiline ve dava dışı Basri’ye devredildiğini, ancak gümrük idaresinin ruhsat devirlerinin mümkün olmadığını belirterek davacı başvurusunu reddettiğini, davacının bu durumu bilmesi gerektiğini, sözleşmeyi yaparken iyi niyetli olmadığını, antrepoların alıcılara teslim edilmediğini savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ve davalıların 03.11.2010 tarihli ruhsat ve hisse devrine ilişkin iyi niyet sözleşmesi gereğince davalı şirkette ruhsatlı iki adet A tipi antreponun devri hususunda anlaştıkları, davalıların toplamda 300.000 TL bedelli 9 adet senedi davacı şirkete verdiği, davacının iddiasına göre antrepoların fiilen davalılara teslim edildiği, ancak gümrük mevzuatı gereğince davalıların antrepo ve ruhsat devrinin gerçek şahıs olarak almalarının mümkün olmadığı, davalıların çoğunluk hisselerine sahip oldukları şirketin de antrepoların ruhsatını devir almak için gümrük mevzuatına göre yeterli şartları taşımaması sebebiyle sözleşme hükümlerinin taraflar arasında yerine getirilemediği, antrepo ruhsatlarının alıcılara devir edilmediği, bu dönem içerisindeki antreponun davacı tarafından işletildiği, dava konusu dönemdeki antrepo ücret alacaklarının davacı şirket adına tahsil edilmesi gerektiği, davacı tarafın söz konusu antrepo ücret alacaklarının ve gelirlerinin davalı tarafından tahsil edildiği hususunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan antrepo ruhsatlarının ve yeni kurulacak şirket hisselerinin devrine ilişkin sözleşmede kararlaştırılan giderlerin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup davacı, devri vaad edilen antrepoların, sözleşme gereğince yeni kurulan şirket ve davalılarca işletildiğini, antrepo gelirlerinin sözleşme gereğince kurulan ve hisseleri de bir kısım ruhsat alıcıları tarafından devralınan Fes Antrepoculuk ve Loj. Hizm. Ltd. Şti. tarafından tahsil edildiğini, sözleşme gereğince gelirlerin alıcılar tarafından tahsil edileceği gibi antrepo giderlerinin de alıcılar tarafından ödenmesi gerektiğini, fakat antrepo kullanımının davalı alıcılara bırakıldığı halde giderlerinin davacı tarafından ödendiğini bildirerek antrepo giderleri için yapılan masrafların davalılardan tahsili amacıyla icra takibi başlatmış ve takibe itiraz üzerine de işbu itirazın iptali davasını açmıştır. Davalılar ise sözleşmeye konu antrepoların yasal engel nedeniyle sözleşmede belirtilen ve yeni kurulan şirkete devredilemediğini, bu nedenle antrepo giderlerinin davacı üzerinde kalması gerektiğini savunmuşlardır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede, “sözleşmenin imza altına alındığı tarihten devir tarihi olan 31.12.2010 tarihine kadar geçen sürede antrepo hizmeti karşılığında antrepolara ait tüm masrafların davacı şirkete ödeneceği, bu masrafların davacı şirket tarafından ödenmesinin durumu değiştirmeyeceği, masrafların 3. şahıslara ödenmesinin tamamen alıcıların sorumluluğunda olduğu, davacının uğrayabileceği tüm zararların alıcılar tarafından tazmin edileceği, devir tarihine kadar geçen sürede yeni gelecek eşyalar için antrepo ve ardiye bedellerinin alıcıların belirlediği fiyatlar üzerinden fatura edileceği, davacı F. Elektronik Aletler Sanayi ve Tic. A.Ş’nin bu fatura bedelleri için ayrı bir hesap açacağı, fatura bedellerinin kurumlar vergisi tutarı karşılığı olarak, gelir gider farkının %20’sinin tahsilat anında davacı şirkete ödeneceği” kararlaştırılmıştır. Sözleşmedeki bu hükümler gereğince de davacı, antrepo faturaları kendisi tarafından kesilmişse de bu faturalar karşılığı tahsil edilen tutarların, alınan çeklerin yeni kurulan ve hisseleri bir kısım alıcıya devredilen F. Antrepoculuk ve Loj. Hizm. Ltd. Şti’ye veya davalılara ciro edilerek ve bankaya verilen talimatlar ya da tahsilat makbuzlarına dayalı elden ödemeler yoluyla davalılara aktarıldığını, Fes Antrepoculuk ve Loj. Hizm. Ltd. Şti’ye hisse devri yapıldıktan sonra anılan şirketin resmi olarak bir antreposu bulunmamakla birlikte depo, ardiye, antrepo ücreti faturaları düzenlediğini, antrepo gelirlerinin bu yollarla davalılar tarafından tahsil edildiğini ileri sürmüş ve bu iddialarına ilişkin bir takım deliller ibraz etmiştir.
Bu durumda mahkemece, sözleşmenin ilgili hükümleri incelenmek suretiyle, her ne kadar davacı tarafından düzenlenmiş antrepo hizmetlerine ilişkin faturalar varsa da davacının ibraz ettiği tüm deliller değerlendirilip bu sürede anılan fatura bedellerinin davalılar tarafından tahsil edilip edilmediği tespit edilmeksizin eksik inceleme ile antrepo gelirlerinin davacı tarafından tahsil edilmesi gerektiği, antrepoların davacı şirketçe işletilmesinin göz önüne alındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.