Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/3234 E. 2014/9699 K. 26.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3234
KARAR NO : 2014/9699
KARAR TARİHİ : 26.05.2014

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/09/2013 tarih ve 2010/604-2013/533 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının görevi ve yetkisi dışında “www.kamuihalebulteni.com” adlı sitesinde müvekkili kurum tarafından görevi gereği gazetelerde yayınlanmasına aracılık ettiği resmi ilanları yeniden yayınladığını, bu ilanları takip edebilmeleri için kişileri üye kaydederek ücret aldığını, 195 sayılı Yasa’nın 42. maddesinin 1 fıkrasında ilan ve reklamların ancak Basın İlan Kurumu aracılığı ile yayınlatılabileceğinin belirtildiğini, ayrıca bugüne kadar da hiçbir kuruma böyle bir yetki ve görev verilmediğini, davalı tarafa bu işlemi uygulamayacaklarının, sitenin kapatılmasını veya söz konusu ilanların yayınlanmasının durdurulmasını, aksi takdirde yasal yollara başvuracaklarının ihtar edildiğini, davalı tarafın ise … 9. Noterliği’nin 02/04/2010 tarih ve 8089 yevmiye nolu cevabında söz konusu ilanların gazetelerden değil, adliyelerdeki icralara ait panolardan temin edildiğinin bildirdiğini, ancak davalının bu yayınlar için ilan sahiplerinden veya ilgililerden herhangi bir izin veya muvafakat almadan bu işi yaptığını, davalı tarafın eyleminin yasal olmadığını, haksız rekabet ve haksız kazanç da söz konusu olduğunu, ileri sürerek davalı tarafından haksız ve yasaya aykırı eylemine son vermesine, “www.kamuihalebulteni.com” adlı sitenin kapatılmasına veya bu sitede resmi ilan yayınlarının durdurulması için müdahalenin menine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı kurumun ilan yayınlayabilmek için kendisi ile sözleşme yapılmış olan gazete ve dergiler üzerinde görev ve yetkilere sahip olduğunu, müvekkilinin gazete veya dergi yayınlamadığını, davalının internet sitesinde bilgileri yayınlandığını, davacı kurumun internet üzerinden yapılan yayınları düzenleme ve denetleme yetkisinin olmadığını, müvekkili aleyhine davacının … Cumhuriyet Başsavcılığı’na bulunduğu suç duyurusu sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davacının ilan gelirlerinin azalacağı endişesiyle ve kamu yararını da bir kenara bırakarak bu davayı açtığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının, Basın İlam Kurumu’nca veya resmi dairelerce afişe edilen ve yayınlanan resmi ilanları ve haberleri derleyerek sitede yayanladığı, davalının Basın İlan Kurumu’nca veya resmi dairelerce afişe edilen ve yayınlanan resmi ihale ilanlarının bu şekilde sitede yayınlanmasının tek başına ilana konu işlemin gerçekleşmesini sağlayamayacağı, yasal çerçevede bu ilanların geçerli olması için Basın İlan Kurumu’nun denetiminde yapılmasının zorunlu olduğu, davalının bu işlemi yapmasındaki amacının bilgilendirme olduğu, davalının bu işlem neticesinde haberi ve ilanı yapan dairelerden ve kurumlardan davacı … zarara sokacak herhangi bir maddi kazancının olmadığı, davalının siteye üye olanlardan kazanç elde ettiğinin belirtildiği ve ileri sürüldüğü, davalının İnternet Sitesine üye olanlardan gelir elde ettiği varsayılsa bile, bu gelirin ilana bağlı olmadığı, siteye üye olma bedeli olarak değerlendirilmesinin gerektiği, tüm bu durumlara göre davacı kurumun, davalının bu eyleminden bir zararının olmasının mümkün olmadığı, davalının bu işleminin, davacı kurumun yasal haklarını elinden alır mahiyette olmadığı, davacı kurumunu bu hali ile bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığı, gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacının zarara uğradığını kanıtlayamaması nedeni ile işbu davayı açmakta hukuki yararının mevcut olmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 26/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.