Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/2960 E. 2014/6626 K. 04.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2960
KARAR NO : 2014/6626
KARAR TARİHİ : 04.04.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen …/03/2013 gün ve 2013/34-2013/128 sayılı kararı onayan Daire’nin 11…2013 gün ve 2013/8471 – 2013/22614 sayılı kararı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin istenildiği an geri alınabileceği ve yüksek oranda faiz verileceği vaadi ile davalı şirkete bağlı …’da kurulu … …’ye 84.000 DM ödeme yaptığını, anılan şirketin iflas ettiğini, bu şirket aracılığı ile yurtdışında toplanan paraların davalıların hesabına aktarıldığını, müvekkilinin ortak olma amacının bulunmadığını, davalıların SPK, Bankalar Kanunu ve …’ya aykırı olarak para topladıklarını ileri sürerek, müvekkili ile davalılar arasında var olduğu iddia edilen ilişkinin hükümsüzlüğünü ve 91.360,07 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalılar vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 11…2013 tarihli kararı ile onanmıştır.
Davalılar vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, taraflar arasında çekişmesiz olduğu üzere davacıdan “…” ibarelerinin büyük puntolarla, “ınternational marketing and tradıng” ibarelerinin ise küçük harflerle yazıldığı belge karşılığında para tahsil edilmiş olduğunun, dosya içeriğinden … dışında kurulu bu firmanın otomotiv, inşaat, tekstil, turizm, medya, ilaç ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren yabancı bir holdingin ortağı bulunduğunun (ki bahsi geçen Holdingin davalı … olduğu da çekişmesizdir.), yatırılan tutarın yabancı holdingdeki ortaklıktan kaynaklanan yükümlülüğe karşı kullanılacağının, yatırımcının kâr ve zarara ortak olacağının, sessiz ortağın fesh-i ihbar müddetine riayet etmek suretiyle akdi feshedebileceğinin, payına düşen meblağın yabancı holdingden isteneceğinin ve taraflarına ulaştığında davacı ortağa ödeneceğinin anlaşılmasına, yine çekişmesiz olduğu üzere … dışında kurulu şirketin tek ortağı ve yöneticisinin davalılardan … olmasına, dava tarihi itibariyle anılan şirketin herhangi bir malvarlığı ve ödeme gücünün mevcut bulunmamasına, davalı tarafın kabulünde olduğu ve ortaklık sözleşmesinde yazılı bulunduğu üzere toplanan paraların da Türkiye’ye gönderilmiş olduğunun tespit edilmesine, davadaki zamanaşımı def’inin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesinde bu olguların dikkate alınmasının gerekmesine, ayrıca (HUMK’nın 235
ve HMK’nın 187/…’inci maddesi uyarınca herkesçe bilinmesi nedeniyle çekişmesiz olan) davalılardan …’ün diğer davalı … vasıtasıyla Türkiye’de çok büyük yatırımlar yapacağı yönünde reklamlar yapmasına ve yatırımcılarına önemli ölçüde kâr vereceği taahhüdünde bulunmasına, davacı tarafın da davada bu nedenle … dışındaki şirkete para verdiği iddiasında olmasına, davalı tarafın davada bir yandan davacının organik bağ içinde olduğu ve davalı …’ün yöneticisi ve tek ortağı bulunduğu şirketin ortağı olduğunu ve hakkın o şirkete karşı kullanılması gerektiğini savunurken, diğer yandan; imzaladığı sözleşmeyle belirlenen sürede bir hak ileri sürmesinin mümkün bulunmadığına inandırılıp, güven telkin edilen ve … dışında yatırdığı parasını alamayacağının anlaşılması üzerine işbu davayı açtığı ileri sürülen davacıya karşı paranın yatırılış tarihine göre zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek zamanaşımı def’inin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşır bir tutum olmadığının kabulünün gerekmesine göre, davalılar vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 52,40 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/…. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 04.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.