Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/2621 E. 2014/12758 K. 03.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2621
KARAR NO : 2014/12758
KARAR TARİHİ : 03.07.2014

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/07/2012 tarih ve 2009/825-2012/130 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı … ve … A.Ş. vekili tarafından istenmiş olup, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 01/07/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl-birleşen davada davacılardan … A.Ş. vekili Av. … ve … vekili Av. …dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, asıl ve birleşen davalarda, müvekkillerinin paralarını … A.Ş. Adapazarı Şubesi’nde değerlendirilmek üzere açtırdıkları hesaba yatırdığını, ancak haberleri olmadan bu paranın … hesabına aktarıldığını ileri sürerek, 100.000 USD’nin bankaya yatırıldığı tarihten itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalılar …, … İflas İdaresi, …, … ve … hakkında açılan davaların takipsiz bırakıldığı, davalı Banka çalışanlarının … bankacılığını kendi bünyesinde gibi göstererek mudiyi yanılttığı, bir güven kuruluşu olarak risklerin izahının gerektiği, davalı Banka yöneticilerinin sorumluluğuna dair ceza kararlarının kesinleştiği, dava dilekçesinde USD üzerinden talepte bulunulsa da esasen DEM. cinsinden para yatırıldığı ve davacıların Euro üzerinden karar verilmesini istediği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne, 51.165 Euro’nun davalı … A.Ş. (Üstlenen sıfatıyla …)’den tahsiline, bu bedele 14…1999-18.01.2000 tarihleri arasında %… akdi faiz, sonrası için 3095 sayılı Yasa 4/a maddesi hükümlerinin uygulanmasına, yine BK’nın 83 ve 84.maddelerin uygulanmasına, diğer davalılar hakkında açılan davalar takipsiz bırakıldığından, bu davalılar hakkında bir karar oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı … ve … A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacılar ile davacıların parasının havale edildiği … Bankası arasında bir akdi ilişki bulunmadığından, davalı Bankanın sorumluluğunun BK’nın 41 ve 55 ile …’nın 336. maddelerinden kaynaklanması ve zamanaşımı süresinin, davacıların parasının … Bankası’ndan tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı tarihten itibaren işlemeye başlaması karşısında, davalı tarafın zamanaşımı savunmasının yerinde olmamasına göre, davalı …. ve … A.Ş. vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
…- Ancak dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan zararın, zarar sorumlusu bulunan davalılardan tazmini istemine ilişkindir.
Yerel mahkeme kararında da isabetle tespit edildiği gibi, davacıların iradesi davalı Banka çalışanları tarafından fesada uğratılmış ve … A.Ş.’ye yatırdığı paraları, şeklen … … Ltd.’ye havale edilmiş ve yeni bir hesap açılmış gibi gösterilmiştir. Diğer bir deyişle somut uyuşmazlıkta, davacıların dava dışı … Bankası ile mevduat sözleşmesi yapmak konusunda bir iradesi mevcut olmayıp, davacılara karşı davalı Banka çalışanlarının bir haksız eylemi söz konusudur. Dolayısıyla davalı banka, davacıların parasının dava dışı … Bankası’na şeklen havale edildiği tarihte temerrüte düşmüş olmaktadır. Yine taraflar arasında mevduat sözleşmesi kurulması yönünde bir anlaşma söz konusu olmadığından, mahkemece tespit edilen davacı alacağına, havale tarihlerinden itibaren, … Bankası hesap cüzdanında belirtilen vadeli mevduat faizinin yürütülmesi de mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkta ise davacılar vekilince sunulan dava dilekçesinde, … Bankasına döviz cinsinden havale edilen paraya, vade sonu tarihine kadar döviz cinsinden akdi faiz, vade sonu tarihinden itibaren de 3095 SK’nın 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizi yürütülmesi istenmiştir. Oysa yukarıda da açıklandığı üzere, vade tarihine kadar mevduat faizi talep edilmesi, olayın haksız fiilden kaynaklandığına dair dava dilekçesindeki beyanlarla da çeliştiğinden, mümkün değildir.
Yerel mahkeme ise davacılar vekilinin bu talebini kabul etmiştir.
Bu durum karşısında mahkemece, davacıların … Bankası’na havale edilen döviz cinsinden alacağına, havale tarihinden itibaren 3095 SK.’nın 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizi yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değilse de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi, yargılamanın yeniden icrasını gerektirmediğinden, HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca, davalı … ve … A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı …. ve … A.Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı …. ve … A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının 1. bendinin …. satırında yer alan “14…1999-18.01.2000 tarihleri arasında %… akdi faiz, sonrası için” ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, çıkarılan bu ibareler yerine, “14…1999 tarihinden itibaren” ibarelerinin eklenmesine, kararın HUMK.’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak mümeyyiz davalılara verilmesine, 03/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.