Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/19135 E. 2015/8578 K. 22.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19135
KARAR NO : 2015/8578
KARAR TARİHİ : 22.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA(KAPATILAN) 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2014
NUMARASI : 2012/352-2014/123

Taraflar arasında görülen davada Ankara(Kapatılan) 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/07/2014 tarih ve 2012/352-2014/123 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, müvekkili ve davalı şirket ortağı M. Tıbbî Endüstriyel Ürün San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin tek başına sahip olduğu yönetimde mutlak temsil yetkisinin 07.08.2012 tarihli genel kurulda seçenekli hâle getirildiğini, yapılan ana sözleşme değişikliğiyle müvekkilinin imtiyaz hakkının ihlâl edildiğini, genel kurulda alınan kararların imtiyazlı pay sahipleri kurulunca onanmadıkça geçerli olmayacağını, davalı şirketin bu kurala riayet etmediğini, imtiyazlı pay sahipleri özel kurulu toplantısı için çağrının yapılmadığını ileri sürerek imtiyazlı pay sahipleri özel kurulu toplantı çağrısının yapılmasını, alınan kararların imtiyazlı pay sahipleri kurulunun onayı olmadan yönetim kurulunca uygulamaya konulması durumunda yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, şirketin 25.04.2012 tarihli genel kurulda yapılan ana sözleşme değişikliği ile şirket ortaklarından T. A.Ş. ile Me. Ltd. Şti.’ne yönetim kurulunda birer temsilci bulundurma hakkı tanındığını, bu hakkın hisseleri imtiyazlı hâle getirmediğini, eski TTK m.401 uyarınca imtiyazın sadece paya tanınabileceğini, ayrıca imtiyazdan bahsedilmesi için payın, diğer paylara göre farklı ve üstün haklara sahip olması gerektiğini, 07.08.2012 tarihli genel kurulda verilen yönetimde temsil hakkı ile ilk kez imtiyazlı pay verilmiş olduğunu, ancak imtiyaz sahiplerinin de toplantıya katılıp oy kullandığı için özel kurulun onayını gerektiren bir durumun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 6762 sayılı TTK döneminde taraflara verilen yönetim temsil hakkının imtiyaz niteliğinde olmadığı, ancak 6102 sayılı TTK’nın 360. maddesine göre yönetimde temsil edilme hakkı tanıyan payların imtiyazlı sayılacağı şeklinde yasal düzenlemeye yer verildiği, fakat pay sahibi gruplara temsil hakkında imtiyazın tanınabilmesi için söz konusu pay sahiplerinin “özellik ve nitelikleri itibariyle belirli” olması gerektiği, genel kurul kararına bakıldığında özellik ve nitelikleri itibariyle belirli bir grup oluşturan pay sahiplerinin seçilmediği, o hâlde mevcut durumda her iki pay sahipleri yönünden de imtiyazın söz konusu olamayacağı, ayrıca yönetimdeki temsile ilişkin değişikliğin imtiyaz ihlâli mahiyetinde de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.