YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19046
KARAR NO : 2015/3738
KARAR TARİHİ : 18.03.2015
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/05/2014 tarih ve 2012/849-2014/372 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi. … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait olan 25 nolu Hastane Ruhsatını satın aldığını, Sağlık Bakanlığı nezdinde ruhsatın devri işlemlerinin gerçekleştirildiğini ve ruhsatın işletilmeye başlandığını, davalı şirketin ruhsat devrine ilişkin genel kurul kararının 17/10/2012 tarihli genel kurul kararı ile iptaline karar verdiğini, alınan bu kararın ticaret sicil müdürlüğünce ilan ve tescil edildiğini, davalı şirketin devrederek üzerindeki mülkiyet ve tasarruf hakkını kaybettiği ruhsat hakkında iptal kararı almasının hukuka aykırı olduğunu, üçüncü kişileri yanıltıcı mahiyette olduğunu ileri sürerek davalı şirketin 17/10/2012 tarihli genel kurul kararının hukuka aykırılığının tespitine, bu karar uyarınca yapılan tescil işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü, davalı şirketin ruhsat devrine ilişkin olarak almış olduğu kararın kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olması sebebiyle tüzüğün 41. maddesi uyarınca davalı şirketten anılan kararın kanuna uygun hale getirilmesini istediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre genel kurul kararının iptali için dava açabilecek kişilerin pay sahipleri, kurul olarak yönetim kurulu ve münferiden yönetim kurulu üyeleri ile denetçiler olduğu, davacının bu şahıslardan olmaması sebebiyle bu davayı açmaya hakkı ve yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve ticaret sicili terkin davası bakımından davacının, davalı şirket yönünden ilgili sıfatını taşımadığının anlaşılmış olmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.