Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/19044 E. 2015/8193 K. 12.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19044
KARAR NO : 2015/8193
KARAR TARİHİ : 12.06.2015

MAHKEMESİ : SİVAS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2014
NUMARASI : 2014/101-2014/378

Taraflar arasında görülen davada Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/09/2014 tarih ve 2014/101-2014/378 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı nezdinde bankomat hesabı bulunduğunu, onayı olmadan avans miktarını artırdığını, bu hesaptan rızası dışında internet yoluyla tanımadığı kişi hesabına havale yapıldığını, davalının gerekli güvenlik önlemlerini almadığını, zararının doğduğunu ileri sürerek, 2.420,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin gerekli tüm güvenlik önlemlerini aldığından olayın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve dosya kapsamındaki bilirkişi raporuna göre, davacının davalı nezdinde hesabı olduğu, rızası hilafına internet yoluyla bu hesaptan dava dışı kişi hesabına EFT yapıldığı, davalının gerekli güvenlik önlemlerini almadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 2.420.00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, bu nitelikteki davanın sözleşme ilişkisinden kaynaklanmakta olup, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 5/1. maddesi uyarınca olaya uygulanması gereken 818 sayılı TBK’nın 472 ve 125. maddeleri uyarınca davanın on yıllık zamanaşımı süresine tabi olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 140,10 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.