Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/18844 E. 2015/13163 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18844
KARAR NO : 2015/13163
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

MAHKEMESİ : …..3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2014
NUMARASI : 2005/480-2014/235

Taraflar arasında görülen davada …… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/07/2014 tarih ve 2005/480-2014/235 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08/12/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av. N.. E.. İ.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı H.. S.. arasında 23.07.2004 tarihinde 450.000 adet hissenin devri konusunda sözleşme imzalandığını, davalının hisse senetlerinin hamiline olduğunu, henüz bastırılmadığından senetlerin şirket merkezinde bulunduğunu, devrin pay defterine işleneceğini belirttiğini, devir sözleşmesinin şirket merkezinde yapılması, hisse senetlerinin devir anında şirket merkezinde bulunması nedeniyle zilyetliğin hükmen teslim yoluyla devredildiğini, 13.06.2005 tarihinde ihtarname düzenleyerek hisse devrinin pay defterine işlenmesinin istendiğini, davalının sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olduğunu ikrar ettiğini, 6762 sayılı TTK’nun 415. maddesine göre hamiline yazılı hisse senetlerinin teslim ile hüküm ifade edeceğini, devredenle devralan arasındaki ilişkide teslimin dahi aranmayacağını ileri sürerek, 450.000 adet hissenin davacıya ait olduğunun tespitini, ortaklığının pay defterine işlenmesini, talepleri kabul edilmediği takdirde 450.000 TL’nin faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkilinin davacı ile 1998 yılında tanıştığını, birlikte ihalelere katılma kararı aldıklarını, bu kapsamda Atatürk Havalimanı apronunda yer alan teçhizatların bakım ve onarımı ihalesine birlikte girmek istediklerini, güven ilişkisine dayalı olarak davacıya şirket kaşeli üstü boş kağıtların verildiğini, davacının bu belgeleri kullanmayıp saklayarak 23.07.2004 tarihli hisse devir sözleşmesini düzenlediğini, davacının 13.06.2005 tarihine kadar herhangi bir başvuru yapmadığını, davacının hisse devrine ilişkin herhangi bir ödemede bulunmadığını, devir sırasında hisse senetlerinin nominal değerinin 1 TL, rayiç değerini ise 14,50 TL olduğunu, kimsenin payını bu kadar düşük miktarda satmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacı hakkında açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan ceza davası açıldığı, beraat kararının 15 CD ilamı ile bozulduğu, bozma ilamına uyulması sonucu açığa imzanın kötüye kullanılması eyleminin kesinleştiği, bundan sonraki temyiz denetiminin sübuta ilişkin olmadığı, bu nedenle ceza mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet kararının kesinleşmesinin beklenmediği, davacıya verilen imzalı boş kağıdın hisse devir sözleşmesi olarak tanzim edildiği, iddia edilen hisse devrinin gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 08/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.