Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/18701 E. 2015/13162 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18701
KARAR NO : 2015/13162
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

MAHKEMESİ : ……FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2014
NUMARASI : 2012/118-2014/153

Taraflar arasında görülen davada …….Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/06/2014 tarih ve 2012/118-2014/153 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08/12/2015 günü hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacı vekili Av.Ö… G.. ile asıl ve birleşen davada davalı vekili Av.Z… B… dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, davalıların müvekkili adına “D….”, “P….”, “İ..” ve “K…” isimleriyle satışa sunulan tescilli banyo küveti ve duş teknesi tasarımlarını, “F…”, “V…”, “D…” ve “G…” isimleriyle taklit ederek satışa sunduğunu, müvekkili tarafından uyarılması üzerine davalının eylemini ikrar ettiğini ve taraflar arasında 25.03.2003 tarihli bir protokol düzenlendiğini, ancak davalının aynı tasarımları bu kez “F…”, “S…”, “H…” ve “E…” isimleriyle taklit etmeye başladığını ileri sürerek, davalıların haksız rekabet oluşturan eylemlerinin tespit ve önlenmesini, sözleşmede öngörülen (10.000) USD cezai şartın, (40.000) TL maddi ve (10.000) TL itibari tazminat ile (10.000) TL manevi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsilini, hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, asıl ve birleşen davaların reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının D….. ve P….. isimli tasarımların aynısının davalı tarafından kullanıldığı, eylemin tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, emsal lisans bedelinin 36.688,76 TL olduğu, itibar tazminatı şartlarının oluşmadığı, davalının sulh sözleşmesine riayet etmeyerek tasarıma tecavüze devam ettiği, sulh sözleşmesinde cezai şartın öngörüldüğü gerekçesiyle, asıl davada gerçek kişi şirket yetkilisi R…. K…. hakkında açılan davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, menine, 36.688,76 TL maddi ve 10.000 TL manevi ve 10.000 TL cezai şartın tahsiline, itibar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ve birleşen davada davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Birleşen dava, tasarıma tecavüzden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalının 2004/23851-1 ve 5 nolu tasarım tescil başvurusunda bulunduğu, Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2005/701 esas sayılı YİDK iptali davasında davanın kısmen kabulüne, 5 nolu tasarım yönünden davacı talebinin reddine karar verildiği, bu nedenle A… isimli ürün yönünden davacının taleplerinin yerinde görülmediği gerekçesiyle, F…/F… isimli davalı ürünlerinin davacının D…. isimli tasarımına tecavüz ettiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda, davalının F…/F…/A.. isimli ürünleri isim değiştirerek imal ettiği, bu ürünlerin davacının D… isimli tasarımına tecavüz iddiasıyla dava açıldığı, davalının 2004/2385-1 ve 5 nolu çoklu tasarım başvurusunda bulunduğu, davalı tarafından YİDK kararının iptali için açılan davada davalının 5 nolu tasarımının yeni ve ayırt edici nitelikte olduğunun tespit edildiği ve kararın deracattan geçerek kesinleştiği hususu tartışmasızdır. Mahkemece her ne kadar davalının sadece A… isimli ürünü yönünden davacının talebinin reddine karar verilmiş ise de, Dairemizin önceki bozma ilamında davalının 5 nolu tasarımın F…/F…/A… isimli ürünler olduğuna işaret olunmuş, yine hükme esas alınan bilirkişi raporunda A… isimli ürünün F…/F… serisinin türevi olduğu, F…/F… ürünlerinin gövde yapısı kullanılarak geliştirildiği, farklılıkların bütüne oranla küçük olduğu, F…/F… ürünü ile büyük benzerlikler taşıdığı belirtilmiştir.
Bu itibarla, mahkemece davalının F…/F…/A… isimli ürünlerinin birbirlerinin türevi olduğu, aralarındaki farklılıkların bütüne oranla küçük farklılıklar oluşturduğu, davalının yukarıda anılan ürünlerinin davacının D… isimli tasarımına tecavüz oluşturmadığı kabul edilerek, bir başka deyişle davacının sadece P… isimli tasarımı ile davalının V…/S…/E… isimli ürünleri yönünden tazminat miktarı belirlenmek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın birleşen davada davalı şirket yararına bozulması gerekmiştir.
3-Öte yandan, taraflar arasındaki 25.03.2003 tarihli sulh sözleşmesinde davalının taahütlerine aykırı davranması durumunda 10.000 USD cezai şart ödeyeceği hüküm altına alındığı, davacı tarafta anılan miktarı talep ettiği, mahkemenin ilk kararında 10.000 USD cezai şarta hükmedilip, Dairemizin bozma ilamı kapsamı dışında bırakıldığı halde, mahkemece maddi yanılgıya düşülerek bu defa 10.000 TL cezai şarta karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan davacı ve birleşen davada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün birleşen davada davalı yararına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin her bir yandan alınarak yek diğerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 08/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.