YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18597
KARAR NO : 2015/8071
KARAR TARİHİ : 10.06.2015
MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2014
NUMARASI : 2009/706-2014/96
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/04/2014 tarih ve 2009/706-2014/96 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı D. Petrol vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili; şirketin 88 adet kambiyo evrakının çalındığını, 15.000 TL bedelli 3141449 seri nolu çekin de çalınan çeklerden biri olduğunu, müvekkilinin G. İplik Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti’ne sattığı iplik bedeli karşılığı olarak doğan borcuna mahsuben çek teslim tesellüm belgesi ile bu çekin alındığını, ancak çekin çalınması sonrasında ele geçirenlerce cirolar yapıldığını ve sonrasında çekin icra takibine konu edildiğini, zayi nedeniyle çek iptali davasında ödemeden men yasağı verildiği, çalınmadan önce son ve yetkili hamilin müvekkili olduğunu, davalının yetkili ve iyi niyetli hamil olmadığını, ceza soruşturmalarının bulunduğunu ileri sürerek öncelikle yapılan takibin tedbiren durdurulmasına, ihbar edilen G. İplik ve Tekstil Sanayi Tic. Ltd. Şti. sonrasındaki ciroların hukuki dayanaktan yoksun olup iptaline, müvekkilinin yetkili hamil ve çek tutarı kadar alacaklı olduğunun tespite, çekin istirdatına, bedele yönelik istihkak iddiasının kabulüne, masraf ve ücreti vekalete hükmonulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı D.Petrol Ürünleri Oto. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili; müvekkilinin çeki kendisinden önceki ciranta M.. A..’den aldığını ancak bedelini alarak çeki tekrar iade ettiğini ve devrederken iptal amacıyla cirosunun üzerini çizdiğini, bu durumda çek nedeniyle borçlu yada alacaklı sıfanın taşımadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı K.İplik İnşaat ve Nakliyat San. Tic. Ltd. Şti. vekili; takibin asıl davanın davacısına karşı yapılmadığını, takibe yönelik tedbir taelbinde bulunamayacağını davacının taleplerinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir
Diğer davalılara usulüne uygun tebligatın yapıldığı, ancak cevap verilmediği görülmüştür.
Birleşen dosyada davacı vekili; söz konusu çeki keşidesi İ. Teks Tekstil Sanayi ve Dış Tic. Ltd. Şti’den vadeli mal satışı nedeniyle müvekkili adına düzenlenerek teslim alındığını, ciro edilerek B. B. K. Mensucat Ticaret ve San A.Ş’ne verildiğini, daha sonra çekin çalındığını ve icra takibine konu edildiğini, kendinden sonraki cirantalarla ilişkisi olmadığını ileri sürerek takip nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tesbitini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava davacısının çek teslim formu ile çeki ticari ilişki nedeniyle birleşen davanın davacısından aldığı ve çekin yasal hamili olduğu, çekin çalınmasından sonra davalı K. Otomotiv’in cirosunun bulunduğunu ancak bu şirketin faal olmadığı ve davacı ile ticari ilişkisinin de bulunmadığı,birleşen dosyada da davacının çek lehtarı olduğu ve kendisinden sonraki cirantalarla ticari ilişkisi olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile davacının İstanbul 1. İcra Müd. 2009/32123 sayılı dosyasına konu çek nedeniyle çekin yetkili hamili olup davalılara borçlu olmadığının tespitine, çekin istirdatına, çek keşidecisi tarafından yatırılan bedelin davacıya ödenmesine; birleşen dosya yönünden davanın kabulü ile davacının bu dosya davalılarına İstanbul 1. İcra Müd. 2009/32123 sayılı takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı D. Petrol vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının aralarındaki ticari ilişkiye binaen G. İplik şirketinden aldığı ve yetkili hamili olduğu çekin çalınması sonrasında yapılmış olan ciroların sahte olması nedeniyle cirantalara karşı açılan çek bedelinin istirdatı istemine ilişkin olup; birleşen dava ise çeki davacıya ciro eden G. İplik şirketi tarafından sonraki cirantalara karşı açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı B. Bi. K. şirketi ve birleşen davanın davacısı G. İplik şirketinin ticari defter ve kayıtları ve yetkililerin beyanları dikkate alındığında, taraflar arasında önceden beri süregelen ticari ilişki bulunduğu,dava konusu 15.000 TL’lik çekin bu ticari ilişki kapsamında G. İplik tarafından ciro edilerek davacı B. B. K. şirketine teslim edildiği, bu hususun her iki tarafın da kabulünde olduğu, çekin teslim edildiğine dair tutanağın da dosya kapsamında bulunduğu, çekin çalınması sonrası davacı şirket kayıtlarında çek bedelinin şüpheli alacaklar hesabına kaydedildiği, davacının beyanına göre çekin 27/04/2009 tarihinde çalındığı, kaldı ki bu tarih itibariyle çekteki ikinci cironun sahibi K. Otomotiv’in faal bir şirket olmadığı, G. İplik şirketi yetkilisinin beyanına göre de kendisinden sonra çekte cirosu bulunan K. Otomotiv ile aralarında herhangi bir ilişki olmadığı ve bu durumun ticari defter ve kayıtları ile de sabit olduğu, ancak çekin çalınması sonrasında çekte dört farklı şirkete ait cironun bulunduğu, son cirantanın kötüniyeti ispatlanamadığı sürece çek bedelini tahsil etmeye yetkili hamil olduğunun kabulü gerektiği, dosya kapsamında son ciranta D. Petrol’ün kötüniyetinin açıkça ispat edilemediği, ancak mahkemece dosya içeriğine ve alınan bilirkişi raporlarına göre davacının iddialarında haklı olduğu ve çekin yetkili hamili olduğunun kabulü ile davanın kabulüne karar verildiği tespit edilmiştir.
6762 sayılı TTK’nın ilgili hükümleri nazara alındığında, hak sahipliğini ispat vazifesi başlıklı 702. maddesine göre; cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde salahiyetli hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takibederse bu son ciroyu imzalayan kimse çeki beyaz ciro ile iktisabetmiş sayılır. Aynı Kanun’un 704. Madde düzenlemesine göre de; çek, herhangi bir suretle hamilinin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı bir çek bahis mevzuu olsun, ister ciro suretiyle nakledilebilen bir çek bahis mevzuu olup da hamil hakkını 702nci maddeye göre ispat etsin çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisabetmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle mükelleftir. Yani kendi hakkı düzgün bir silsile ile birbirine bağlı cirolardan anlaşılan son hamil, çeki kötüniyetli veya ağır kusurlu olarak ele geçirdiği ispatlanamayan hallerde çeki geri vermeye zorlanamayacaktır. Çeki elinde bulunduranın kötüniyetinin tanık dahil hertürlü delil ile ispatı mümkündür.
Dosya kapsamında yapılan incelemeler sonucu, dava konusu çek ile birlikte davacıya ait çok sayıda çekin çalındığı, davacı tarafından çalınan çekler hakkında çek iptali davası açıldığı, bir kısım çekleri elinde bulunduranların ortaya çıkması neticesinde bu kişilere karşı farklı mahkemelerde çek istirdat istemine ilişkin davalar açıldığı, işbu davanın da bunlardan biri olduğu, derdest yada kesinleşmiş olan istirdat istemine ilişkin birçok davada sahte ciro iddiası ile aleyhine dava açılan şirketlerin yada şahısların aynı olduğu, çalınan çeklerin belirli kişiler arasında ciro yoluyla el değiştirdiği tespit edilmiş; son ciranta D. Petrol şirketinin yetkilisi de diğer davalardaki beyanlarıyla paralelllik gösteren şekilde, işbu davada da, daha önceki cirantaları tanımadığını, dava konusu çeki kendinden önce gelen M.. A..’den araç alım-satımı nedeniyle aldığını, çeki bankaya ibraz ettiğini, ancak ödemeden men yasağı nedeniyle çek bedelini tahsil edemediğini, çeki M.. A..’ye geri verip bedelini ondan tahsil ettiğini kendisinin iyiniyetli 3. kişi olduğunu ileri sürmüştür. Çekin çalınması sonrası çekte sırayla ciroları bulunan K. Otomotiv Tekstil İnşaat Tic. Ltd. Şti., K. İplik İnşaat Nakliyat San. Tic. Ltd. Şti, M.. A.. ve son ciranta D.Petrol Ürünleri Otomotiv İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilileri hakkında davacının çalınan çok sayıda çeki ile ilgili açılmış resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık ve suç eşyasını satın almak ve kabul etmek suçundan kamu davası açıldığı, açılan davaların İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2012/429 esas sayılı dosyasında birleştirilerek yargılamaya devam edildiği görülmüştür. Bu durumda, dava konusu çekin davalı D. Petrol tarafından kötü niyetli veya ağır kusurlu olarak iktisap edildiği hususunun ispatı açısından, devam eden ceza davasının sonucunun beklenilmesi gerektiği, 818 sayılı BK’nın 53. maddesi gereği ceza mahkemesinde tespit edilen maddi vakıaların hukuk mahkemesi için de bağlayacı olacağı gözetilmeksizin mahkemece yazılı gerekçelerle davanın kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı D. Petrol Ürünleri Oto. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.