Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2014/18165 E. 2015/3363 K. 11.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18165
KARAR NO : 2015/3363
KARAR TARİHİ : 11.03.2015

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/03/2014 tarih ve 2013/323-2014/135 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Münüse … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin eşi …. 2007 yılında vefat ettiğini, eşinin Emekli Sandığından emekli maaşı aldığını, eşinin vefat etmesinden dolayı kendisinin de dul maaşını davalı bankadan aldığını, eşi vefat ettikten sonra ölüm yardımı adı altında bir ödemenin olduğunu öğrenince de Emekli Sandığına başvurduğunu ve bu yardımın 29/05/2007 tarihinde davalı banka tarafından kendisine ödendiğinin söylendiğini, davalı banka şubesine gittiklerinde ise bankanın yapmış olduğu ödemelerle ilgili müvekkiline ait ıslak imzalı tediye fişlerini bulamadığını ve imzası ile karşılaştıramadığını, bundan dolayı da banka tarafından yapılan ödemelerin kime yapıldığının belirsiz olduğunu beyan ederek, 1.997,06 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, 26.02.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu “ölüm yardımı, aylık ve ek ödeme” olarak değiştirilmiş ve 909,41 TL ölüm yardımı, 1.013,09 TL aylık ve 54,56 TL ek ödeme olmak üzere toplam 1.997,06 TL’nin 29.05.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep edilmiştir.
Davalı vekili, davacının eşinin ölümü sonrasında 29/05/2007 tarihinde davalı bankanın Karabük Şubesi’ne gelerek Emekli Sandığı tarafından eşinin vefatı dolayısıyla hesabına gönderilen toplam 1.997,06 TL ödemeyi 3 parça halinde çektiğini ve tüm parayı çektikten sonra ise 977,06 TL’sini vadeli hesap açarak bu hesaba yatırdığını, dekontlarda davacının imzası yer almasa da aynı tarihli vadeli hesap açılış cüzdanında davacının imzasının yer aldığını, davacının bizzat bankaya gelerek çektiği parayı tekrar talep etmesinin hakkaniyete aykırı ve kötü niyetli bir davranış olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının eşi … 23.04.2007 tarihinde vefatı sonrasında davacıya ölen eşi üzerinden Emekli Sandığı tarafından 01.05.2007 tarihinden itibaren maaş bağlandığı ve ölüm yardımı yapıldığı, bu kapsamda davacıya tahakkuk ettirilen 909,41 TL ölüm yardımı, 1.013,09 TL aylık ve 54,56 TL ek ödeme olmak üzere toplam 1.997,06 TL’nin davalıya ödenmek üzere 15.05.2007 tarihinde Ziraat Bankası Karabük Şubesi’ne gönderildiği, banka kayıtlarına göre bu meblağ 29.05.2007 tarihinde 3 ayrı dekontla ödenmiş gözükmekte iseler de, dekont asıllarının banka

tarafından dosyaya sunulamadığı, davacının ödemelerin kendisine yapılmadığına ilişkin iddiasının aksinin davalı banka tarafından sunulacak ödeme dekontları ile ispat edilmesi gerektiği ancak sunulan dekontların bilgisayar çıktısı olup, üzerlerinde davacıya ödeme yapıldığını gösterir yazı ve imza kaydı içermedikleri, davacının aynı tarihte o şubede vadeli hesap açtığına dair kayıtlar mevcut ise de bu kaydın söz konusu ödemelerin davacıya yapıldığını ispata yeterli olmadığı, buna ilişkin hesap cüzdanı ve sonradan yapılan tahsilat işlemlerinin de aradan geçen zaman nedeniyle davacı tarafından hatırlanamadığı, buna göre davalının doğru kişiye ödeme yaptığını ispat edememiş olduğu, buna göre davacının davasının sübut bulmuş olduğu, davacı 29.05.2007 tarihinden itibaren faiz talep etmiş ise de, adına yatan paranın ödenmesini daha önce talep etmiş olmadığından ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 1.997,06 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekili, dava dilekçesinin netice ve talep kısmında alacağının 29/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesini istemiş, mahkemece 1.997,06 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin faiz talebinin reddine hükmedilmiştir. Ancak bankanın temerrüde düştüğü tarihten itibaren temerrüt faizine hükmetmek gerekir. Somut olayda da; davacı, dava konusu alacağı için davalı bankaya müracaat ettiğini ifade etmiş, dosya kapsamında yer alan savcılık ifadelerinden de anlaşılacağı üzere banka memurları da bu müracaatı teyit etmişlerdir. Bankaya yapılacak müracaatın yazılı olması gerekmediğinden, davacının davalı bankadan dava konusu parayı talep edip alamadığı tarih belirlenerek, davacının dava dilekçesinde talep ettiği temerrüt tarihi de nazara alınmak suretiyle; bu tarihten itibaren davacının talebiyle bağlı kalınarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, yine, davacı tarafından yatırılan ıslah harcının hangi gerekçe ile davalıya yüklenmediği belirtilmeksizin davalıdan tahsil edilmemesi de doğru olmamış, davacı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 102,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.